1999 Öncesi Sigortalılar İçin Emeklilik Düzenleme Kanun Teklifi TBMM’de

1999 Öncesi Sigortalılar İçin Emeklilik Düzenleme Kanun Teklifi TBMM’de

1999 Öncesi Sigortalılar İçin Emeklilik Düzenleme Kanun Teklifi TBMM’de

 1999 yılı öncesinde ilk defa sigortalı olmuş kişilerin yaş şartına bakılmaksızın emekli olabilmelerinin sağlanması için kanun teklifi TBMM’ye sunuldu.

İŞTE KANUN METNİ

8 Eylül 1999 tarihli ve 4447 Sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu, Tarım İşçileri Sosyal Sigortalar Kanunu, Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığı Kanunu, Esnaf ve Sanatkârlar ve Diğer Bağımsız Çalışanlar Sosyal Sigortalar Kurumu Kanunu, Tarımda Kendi Adına ve Hesabına Çalışanlar Sosyal Sigortalar Kanunu ile iş kanununun bir maddesi değiştirildi.Yapılan değişikliğin yanı sıra bu kanunlara ek ve geçici maddeler eklenmesi, işsizlik sigortası kurulması, çalışanların tasarrufa teşvik edilmesi ve bu tasarrufların değerlendirilmesine dair kanunun iki maddesinin yürürlükten kaldırılması ile genel kadro ve usulü hakkında kanun hükmünde kararnamenin eki cetvellerde değişiklik yapılması hakkında kanun ile Türkiye'de sosyal sigortalar sisteminin önemli bir ayağı olan yaşlılık sigortası sisteminde değişiklik yapılmış ve yaşlılık aylığına hak kazanma koşulları sistemi köklü bir biçimde değiştirilmiştir.

Emeklilik için yaş koşulu da getirildi! Bu değişiklik ile aylığa hak kazanma koşullarına yaş koşulu da getirerek sigortalıların emekli olabilmeleri için Yasanın yürürlük tarihinden sonra ilk defa sigortalı olanlar için erkeklerde 60, kadınlarda ise 58 yaş koşulu getirilmiştir

AYM kararı sonrası kademeli yaş getirildi! Yasanın yürürlük tarihinden önce sigortalı olanlar için de kademeli yaş koşulu getirilmiştir. Söz konusu 4447 Sayılı Kanunun bazı hükümleri Anayasa Mahkemesince iptal edilmiş ve 23 Mayıs 2002 tarihli ve 4759 Sayılı kanun ile yeni bir düzenleme yapılmıştır. Bu düzenleme ile sigortalılar için yeni kademeli yaş şartı getirilmiştir.Emeklilik süresi 3 ile 10 yıl arasında uzadı! 1999 yılı öncesinde sigortalı olanlar açısından emekli olma süresi 3-10 yıl arasında bir süre için artmış ve sigortalılar mağdur edilmiştir. Bu yeni koşul nedeniyle birçok sigortalı emekli olmak için sigortalılık süresini doldurmuş ve gerekli prim ödeme gün sayısını tamamlamış olmasına rağmen beklemek zorunda kalmıştır, özellikle orta ve ileri yaşlarda işten çıkarılan sigortalılar açısından bu boşta geçen dönemler, hem genel sağlık sigortası primlerini ödenmediği için sağlık hizmetlerinden yararlanamama durumunu hem de işsizlik nedeniyle prim borçlusu olma durumunu yaratmıştır.Aynı şekilde yaşlılık aylığına da hak kazanamayan bu sigortalılar açlık ve yoksulluk haliyle yaşamak zorunda bırakılmışlardır.

Sigortacılık mantığı açısından asgari olarak 20 yıl bir fiil prim ödeyen sigortalıların emekliliğe hak kazanmaları gerekirken salt Kurumun ekonomik dengelerinin 2040 yılından sonra bozulacağı öngörüsüyle mağdur edilen bu kitle giderek büyük sayılara ulaşmış ve Türkiye’nin önemli toplumsal sorunlarından birisi haline gelmiştir.

Anayasa'nın 5. maddesinde, kişilerin ve toplumun refah, huzur ve mutluluğunu sağlamak, kişinin temel hak ve hürriyetlerini, sosyal hukuk devleti ve adalet ilkeleriyle bağdaşmayacak şekilde sınırlayan siyasal, ekonomik ve sosyal engelleri kaldırmaya, insanın maddî ve manevî varlığının gelişmesi için gerekli şartları hazırlamaya çalışmak, devletin temel amaç ve görevleri arasında sayılmıştır. Herkesin sosyal güvenlik hakkına sahip olduğunu öngören Anayasa'nın 60. maddesinin gerekçesinde, sosyal güvenlik hakkının, çalışanların yarını ve güvencesi olduğu belirtilmiştir.

Anayasa'nın 2. maddesinde belirtilen sosyal hukuk devleti, sosyal adaletin, sosyal refahın ve sosyal güvenliğin gerçekleşmesini sağlayan devlettir. Y gerçekleşmesi yönünden diğer sosyal risklerden ayrı özelliğe sahiptir.

Emeklilik sigortalının yarınını güvenlik içinde planlaması yönünden özel bir önemi nedenle, sosyal güvenlik sisteminde yapılan değişikliklerin, hukuk devletinde olması gereken hukuk güvenliğini zedelemeyecek biçimde adil, makul ve ölçülü olması zorunludur.1999 yılında çıkarılan Yasa, niteliği açısından makable şamil olmama şeklindedir. İlk işe başlama tarihinde hangi şartlarda emekli olacağını bilen sigortalıların emeklilik hakları geriye dönük olarak değiştirilmiş ve bu nedenle hak kayıplarına sebebiyet verilmiştir. Bu nedenle yapılan düzenleme adil, makul, ölçülü olmadığı gibi sosyal hukuk devleti ilkesi ile de bağdaşmamaktadır.

Anayasamızın 5 inci maddesine göre “Devletin temel amaç ve görevleri, temel hak ve hürriyetlerini, sosyal hukuk devleti ve adalet ilkeleri ile bağdaşmayacak surette sınırlayan siyasal, ekonomik ve sosyal engelleri kaldırmaya, insanın maddi ve manevi varlığının gelişmesi için gerekli şartları hazırlamaya çalışmaktır.” Maddesinde de belirtildiği gibi temel hakları korumak devletin en önemli görevidir.Bu nedenle 1999 öncesinde sigortalı olmuş ancak yaş koşulu nedeniyle mağduriyet yaşayan bu kesimin mağduriyetin ortadan kaldırılması için ülkemizin içinde bulunduğu ekonomik durumlar ve Aktüeryal dengelerde göz önüne alınarak 8 Eylül 1999 öncesinde sigortalı olmuş kadın ve erkeklerin emekli olabilmeleri için istisnai bir düzenleme önerilmiştir

Kanun teklifi ile 8 Eylül 1999 öncesinde yürürlükte olan 506, 1479, 2925, 2926 ve 5434 sayılı kanunlara tabi olarak ilk defa sigortalı olan yurttaşlar için 4447 Sayılı Yasa ile getirilen yaş koşulunun uygulanmaması düzenlenmiş ve bu sigortalıların öngörülmüş sigortalılık süresi, hizmet süresi ile prim ödeme gün sayısı şartlarını yerine getirmesi halinde yaşlılık aylığına hak kazanabilmelerine imkan tanınmıştır. 

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
3 Yorum