65 Yaş Sokağa Çıkma Yasağı Kaldırılma Tarihi

65 Yaş Sokağa Çıkma Yasağı Kaldırılma Tarihi

TARİH BELLİ OLDU

Yeni tip Koronavirüs’le (Covid-19) mücadele kapsamında risk grubunda oluşturdukları için sokağa çıkmaları yasaklanan 65 yaş ve üzeri vatandaşların sokağa çıkma yasağı kalkacağı tarih açıklandı.. İşte yasağın kalkması beklenen muhtemel tarih

Yeni tip Koronavirüs’le (Covid-19) mücadele kapsamında risk grubunda oluşturdukları için sokağa çıkmaları yasaklanan 65 yaş ve üzeri vatandaşların sokağa çıkma yasağı, 15 Haziran’da veya haziran ayının sonunda kalkacağı söylendi.

Koronavirüs salgınının rakamlarda düşmesiyle birlikte, hayat yeni normale dönmeye başlarken; berberler, kuaförler, güzellik salonlarına açılış izni verilirken restoran ve kafeler de 1 Haziran’da açılacak

Hürriyet’ten Gizem Karakış’ın haberine göre; 65 yaş üzerine vatandaşların sokağa çıkma kısıtlamasının tamamen kaldırılması kararı vaka sayılarındaki artış ya da azalmaya göre verilecek.

Seyahat kısıtlamalarının kalkmasının ardından vaka artışı olup olmayacağı gözlendikten sonra 65 yaş ve üzeri için uygulanan kısıtlamaların tamamen kalkması gündeme gelecek.

Riskli çalışma gruplarından diş hekimleri için de kısıtlamanın ağustos ayına kadar devam etmesi bekleniyor.

Bilim Kurulu Üyesi Ateş Kara’dan normalleşme uyarısı

Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Öğretim Üyesi olan Ateş Kara, Sözcü HaftaSonu‘na konuştu.

Kara, “Hepimizin artık yorulduğu ve sıkıldığı günlerdeyiz, ancak aramızdaki fiziki mesafeye, maskeye, hijyen kurallarına lütfen sıkı sıkıya uyalım” diye uyardı.

İşte Ateş Kara’nın Sözcü’nün sorularına verdiği yanıtlar:

– Ateş Kara’nın hikayesi nerede başladı?

1970 Ankara doğumluyum. Babam devlet memuruydu. Aslında yaşamımın tamamı Ankara’da geçti. İki çocuklu bir ailenin büyük çocuğuyum. Her zaman saygı ve sevgi ile birlikte büyüdük ve hala doğduğumuz şehirde yaşıyoruz.

– Nasıl bir öğrenciydiniz?

Genel olarak başarılı, ancak karnesinde not çeşitliliği olan bir öğrenciydim. Ankara Lisesi’nde okudum. En zorlandığım ders aslında müzikti. Lisede o nedenle seçmeli ders olarak Almanca seçmiştim ancak okulu bitirirken İngilizce Tıp Fakültesi’ni kazandığımı öğrenen yabancı dil öğretmenlerim çok mutlu olmuştu.

ÇOCUKLUĞUMDA HAYALİM ASTRONOT OLMAKTI
– Hayaliniz miydi doktor olmak?

İlkokulda birçok çocuğun o dönemde çok önde olan uzay çalışmaları nedeniyle büyük olasılıkla hayali astronot olmaktı. Ortaokul dönemi ise biraz daha gerçekçi olarak astronotluktan pilotluğa kaydı. Lise yıllarının son günü dahil, elektrik elektronik veya bilgisayar mühendisliği istedim. Ancak ne oldu ise sınavdan önceki gece puan olarak en yüksek olan ve benim de tek tıp tercihim Hacettepe İngilizce Tıp listeye girdi ve şansım sonucu da oldu.

– Çocuk hastalıklarını seçmenizin özel bir nedeni var mı?

Öğrencilik yıllarında, hasta gelen çocukların kendilerini iyi hissettikleri anda ayaklanmaları, oyun oynamaya başlamaları, şikayetleri ne
Reklamlar
ise çok net ifade etmeleri ve enerjileri benim önceliğimin çocuklar olmasına neden oldu.

– Eşinizle nasıl tanıştınız?

Eşim, hayat arkadaşım, yoldaşım… Üniversite döneminde tanıştık, eşim de doktor ve o bana göre biraz daha zor bir alanda Radyasyon Onkolojisi Uzmanı. Aynı sınıfta olmanın avantajı ile onun aklını çelmeyi başardım ve sonrasında da Pınar ile hep birlikte ilerledik.

– İkinizin de doktor olması zor mu?

Çok, özellikle kızımız açısından, ancak bu zorluğu Pınar çok iyi yöneterek benden kaynaklı olan açığı da hep kapatarak idare etmeyi başardı.

– Karantina günleriniz nasıl geçiyor?

En büyük avantajı tüm yoğunluğumuza rağmen kızımızın, üniversitede okuyor, yanımızda olması, birlikte olmamız oldu. Aslında tüm babalar için kız çocukları çok değerlidir. Ancak benim için kızımın yaşamıma kaynak olduğunu da söylemek istiyorum.

– Kendinizi ve ailenizi virüsten nasıl korudunuz?

Söylediğimiz kurallara birebir uyarak, hastanede de dışarıda da…

– Bu süreç size neler kattı?

Yaşamın ne kadar kıymetli olduğunu aslında, gündelik yaşamın hızlı akışı içerisinde fark etmediğimiz birlikte yemek yemenin, sokakta yürümenin, parkta oturmanın ne kadar güzel, gerekli ve en değerli, paha biçilmez olduğunu görmemizi sağladı.

– Normalleşmenin başladığı şu günlerde milyonlara neler tavsiye edersiniz?

Hepimizin artık yorulduğu ve sıkıldığı günlerdeyiz, ancak aramızdaki fiziki mesafeye, maskeye, hijyen kurallarına lütfen sıkı sıkıya uyalım…

– İkinci bir dalga yaşanabilir mi?

Olasılığının var olduğunu düşünerek hazırlıklarımızı yapmamız lazım… Aşı geliştirme çalışmaları bugün için beklediğimizden hızlı ilerliyor ancak
Reklamlar
etkili bir aşıya ulaşmamızın zaman alacağını düşünerek bizlerin kurallara uymaya devam etmemiz gerekli.

Sabırlı ve azimlidir siz ağlarken bir anda güldürmeyi başarır
Ateş Kara’nın yoğun korona günlerinde en büyük destekçisi kendisi gibi doktor olan eşi Şakire Pınar Kara. Radyasyon Onkolojisi Uzmanı olan Dr. Pınar Kara yaşadıkları süreci şöyle anlatıyor:

*Bu süreçte yaşamın aslında ne kadar yalın ve basit olduğunu, doğanın bizim gereksiz tüketimlerimiz olmadığında kendini ne kadar da çabuk yenileyebildiğini gördük.

*Ateş, yaşam felsefesi sade ve samimi, yeni şeyler öğrenirken bir çocuk kadar heyecanlı, ailemiz ve dostları için yumuşacık kalbi ile daima ihtiyacımız olan desteği vermeye her daim hazır, çalışırken inanılmaz sabırlı azimli, siz ağlarken bir anda güldüren kişidir..
 

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.