Çin'de ortaya çıktıktan sonra dünyaya yayılan koronavirüs salgınından etkilenen ülkelerden biri de Türkiye oldu. 7 aylık hamileyken koronavirüs salgınından etkilenen 34 yaşındaki Nilüfer Gündüz, yaşadığı zor süreci anlattı. Gündüz; Koronavirüs salgını çıktığından beri çok dikkatli davrandığını ancak sadece 2 kez markete gittiğini ve virüsü muhtemelen marketten kaptığını söyledi. Apar topar sezeryene alınan ve doğum yapan Nilüfer Gündüz geçirdiği zorlu süreçleri böyle paylaştı.

7 aylık hamileyken sadece 2 saat markete gittiğinde koronavirüs kaptığını söyleyen Nilüfer Gündüz, geçirdiği zon günleri anlattı.

İstanbul'da yaşayan Gündüz, 2 çocuklarının ardından bir de kız çocuk hayalini gerçekleştirmek istedi. 34 yaşındaki Nilüfer Gündüz hamile kaldı ve gebeliğinin 31. haftasında soğuk algınlığı  şikayetiyle hastaneye başvurdu.

Burada korovşrğs testi yapılan Gündüz, durumu iyi olduğu için takip edilmek üzere evinde gönderildi. 2 gün sonra şiddetli baş ağrısı, halsizlik, yüksek ateş ile fenalaşan Nilüfer Gündüz'ü eşi Mehmet Gündüz Sancaktepe Şehit Prof. Dr. İlhan Varank Eğitim ve Araştırma Hastanesi aciline götürdü. Genç kadın "gebelik zehirlenmesi" nedeniyle hayati risk taşıdığı için, birkaç saat içinde apar topar sezaryen ameliyatına alındı. 

Salgın ülkemizde başladığından bu yana kendisini sıkı bir biçimde koruduğunu söyleyen Nilüfer Gündüz,"Okullar kapanmıştı, 13 ve 8 yaşındaki oğullarımız Abdullah ve Mehmet Emir evdeydi. Eve hiç kimseyi almıyordum. Çocuklara bile çok yaklaşmıyordum. Eşim işten geldiği zaman her türlü hijyen tedbirine dikkat ediyordu. O nedenle, üşüttüm herhalde deyip Kartal Lütfi Kırdar Eğitim Araştırma Hastanesi'ne gittim. Kovid-19 şüphesi olduğunu söyleyerek numune aldılar ve eve yolladılar. İki gün içinde ciddi bir şekilde baş ağrısı, şiddetli halsizlik, kaslarımda inanılmaz bir ağrı hissetmeye başladım. Gece iyice fenalaşınca eşim Sancaktepe Şehit Prof. Dr. İlhan Varank Eğitim ve Araştırma Hastanesi aciline getirdi. Tansiyonumun çok yüksek olduğu söylendi. 'Yatıracağız' dediler. Birkaç saat sonra 'İlaçlar işe yaramıyor, tansiyonunu düşüremiyoruz, serumun bitmesini bile bekleyemeyiz; acilen ameliyata almamız lazım. Gebelik zehirlenmesi oluyor, bebeği almamız gerekiyor' dediler. Neye uğradığımı şaşırmıştım, ki oğlum da normal doğumla olmuştu. Sezaryen nasıl olacak bilmiyordum. Üstelik bebek daha 7 aylıktı. 'Daha çok küçük nasıl yaşayacak?' dedim. 1 kilo 550 gram doğdu kızım. Ameliyat sonrası uzaktan birkaç saniye görebildim bebeğimi. Çünkü testim pozitif çıkmıştı ve bebeğe yaklaşamazdım. Onda bir şey yokmuş çok şükür. Hemen kuvöze aldılar. Şoke olmuştum, o kadar dikkat etmiştik. Eşim ve çocuklara da test yapıldı ama onlarınki de negatif çıktı. Sadece iki kez markete gitmiştim oysa. Muhtemelen orada kaptım" dedi.

Prematüre doğan minik kızını koklayamadan yoğun bakıma kaldırılan anne Nilüfer Gündüz'ün 8 günlük yaşam mücadelesinde kalbi durdu, 10 dakikalık kalp masajıyla yaşama döndürüldü. Solunum cihazında uyandığında öldüğünü sandı. Nilüfer Gündüz, iki oğlu ve 1,5 kilogram doğan minik Asel'i için yaşama tutundu