Çocuğun zihninde yanlış bir şekilde oluşan deprem algısı

Çocuğun zihninde yanlış bir şekilde oluşan deprem algısı

Elazığ'da yaşanan deprem, yetişkinleri olduğu kadar çocukları da etkiledi. Bu aşamada anne-babaların rolü çok büyük. Çünkü çocuğun zihninde yanlış bir şekilde oluşan deprem algısı, psikolojisini altüst edebilir!

Elazığ'da meydana gelen 6.8 büyüklüğündeki deprem, yetişkinleri olduğu kadar çocukları da etkiledi. Bu aşamada anne-babaların rolü çok büyük. Çünkü çocuğun zihninde yanlış bir şekilde oluşan deprem algısı, psikolojisini altüst edebilir! Depremin çocukta travma yaratmaması için yapılması gerekenleri, Uzman Klinik Psikolog Müjde Yahşi anlattı

 

Deprem konusu hepimiz için korkutucu bir olay fakat çocuklar için deprem, korkudan çok daha fazlası demek.12 yaşın altındaki çocuklar soyut düşünemezler, somut düşündükleri için depremin nasıl gerçekleştiğini zihinlerinde işleyemezler. O nedenle deprem, çocukların zihninde belirsiz bir kavramdır. Belirsiz kavramlar çocukları ürkütür ve çocuklardaki kaygının artmasına neden olabilir. Kaygı düzeyi artan çocuklar yoğun endişe, güvensizlik ve korku hisseder.

Oyunlar ve oyuncakları kullanın 
Çocuğun gözünde deprem “Evimizi ya da okulumuzu kim sallıyor, biri mi sallıyor, uçak mı çarptı, ondan mı sallanıyor?” gibi ütopik düşünceler şeklinde de algılanabilir. O nedenle çocuğun zihninde oluşan bu belirsizliği belirli hale getirmemiz gerekir. Çocuğun gelişimine uygun şekilde bu olayı anlatmalıyız. Bu noktada oyunlar ve oyuncaklar bizim iletişim araçlarımız olmalı.


Deprem korkusu belirtileri 
Korkulu rüyalar görme, yalnız kalmaktan korkma, alt ıslatma, parmak emme, tırnak yeme, kekeleme, içe kapanma gibi ruhsal belirtiler gösterirken nedensiz karın ağrıları, mide bulantıları, uyku bozuklukları gibi fiziksel belirtiler de gösterebilirler. Deprem çocuk tarafından "Bu olayın sorumlusu benim, benim yüzümden deprem yaşanıyor, anneme kötü davrandığım için bu başımıza geldi, ben kötü biriyim" şeklinde algılanabilir.

Somutlaştırarak anlatın 
Somutlaştırarak ve oyun ile anlattığımız deprem, hem çocuğu kaygıya sokmaz hem de çocuk için daha anlaşılır olur. Mesela oyuncaklardan faydalanarak “Sana bir şey söyleyeyim mi, deprem nasıl oluyor biliyor musun? Yerin altında böyle yan yana kocaman kocaman kayalar var, onlar dura dura eskiyor, sonra da ufak ufak parçalanıyor, parçalanırken yanında duran diğer kayaları da sallıyor, biz de yerin üstünde olduğumuz için sallanıyoruz. Hepsi bu" şeklinde somutlaştırarak yapacağımız açıklamalar çocuğu rahatlatır ve çocuk deprem olayına olağanüstü anlam yüklememiş olur.


Travma yaratmaması için... 
Ebeveynlerin ve öğretmenlerin çocuğa yaklaşımı, tepkisi ve doğru rol model oluşu, depremin çocukta travmatik etki bırakıp bırakmamasında oldukça önemli. Eğer yetişkin yoğun kaygı yaşıyorsa çocuğa bunu hissettirmemeli ve tepkilerini kontrol edebilmeli. Yanında bir çocuk olduğunu asla unutmamalı. Özellikle deprem anında ebeveynin ya da öğretmenin vereceği tepkiler çok önemli.

Depremden çok tepkilerden etkileniyorlar 
Çünkü çocuklar depremden çok, etrafındaki insanların tepkilerinden etkilenir. Olay sırasında çocuğun şahit olduğu panik içeren davranışlar, ağlamalar, çığlık atmalar, bayılmalar ve arkasına bakmadan kaçışmalar çocukta travmatik etkiler oluşturabilir.

"Sen güvendesin" mesajı verin 
Kaygının ve tehlikenin olduğu yerde güven yoktur. Bu nedenle ebeveynlerin ve öğretmenlerin deprem anında ve sonrasında çocuğa ilk olarak vermesi gereken duygu, güven duygusudur. Çocuk kendisini tehdit altında hissetmemeli ve “Sen güvendesin” mesajı verilmeli. “Okulumuz ve evimiz çok sağlam ve bizler de her zaman senin yanındayız” gibi çocuğa güven içeren cümleler kullanılmalı. Deprem ile ilgili duygular, düşünceler ve yaşanılanlar çocuk yanında uzun uzadıya konuşulmamalı.

Bir diğer önemli husus da gösterilen ilginin çocuk tarafından suistimal edilmemesi için çocuğun karakterine uygun şekilde telkinlerde bulunulmalı ve duygu aktarımı abartılmamalı. Nasıl ki fiziksel olarak deprem için birtakım önlemler alıyorsak ruhsal olarak da kendimizi ve ailemizi hazırlayarak önlemler almalıyız.

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.