Erdoğan: Sigara haramdır, şimdi tek paket uygulamasına geçiyoruz

Erdoğan: Sigara haramdır, şimdi tek paket uygulamasına geçiyoruz

Erdoğan: Sigara haramdır, şimdi tek paket uygulamasına geçiyoruz

Cumhurbaşkanı Erdoğan, İstanbul Rize Dernekler Federasyonunca (RİDEF) Rize Valiliği himayesinde Maltepe Sahil Etkinlik Alanı'nda düzenlenen 11. Rize Tanıtım Günleri'ne katıldı.

Barış Pınarı Harekatı'na ilişkin konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, ABD ile varılan mutabakatı hatırlatarak ''Terör örgütü ile anlaşmadık ABD ile anlaştık. 13 maddelik ortak bildirinin 120 saatlik bir süreci var. Buna uyulduğu takdirde ne ala, uyulmadığı takdirde 120 saat bittiği anda biz tekrar harekatı bırakılan yerden devam ettiririz'' ifadelerini kullandı.

Erdoğan'ın konuşmalarından satır başları şöyle:

"ÜLKEMİZİ HEDEFLERİ VE HAYALLERİYLE MUHAKKAK BULUŞTURACAĞIZ"

"Ülkemizi hedefleri ve hayalleriyle muhakkak buluşturacağız. Türkiye'nin ve Türk milletinin başını daima dik tutacağız. Tarihi şanlı zaferlerle dolu bu necip milleti, dünya siyaset sahnesinde asla hayal kırıklığına uğratmayacağız. Rengini şehitlerimizin kanlarından alan al bayrağımızı daha büyük bir gururla dalgalandıracağız. Bağımsızlığımızın timsali olan ezanlarımızı daha gür bir nida ile okuyacağız. Her karışında bir şehidin yattığı vatanımızı daha çok seveceğiz. Kardeşlik türkülerimizi daha büyük bir coşkuyla söyleyeceğiz. İstikbalimizin teminatı olan rabiamıza daha çok sarılacağız. Tek millet diyeceğiz, tek bayrak diyeceğiz, tek vatan diyeceğiz, tek devlet diyeceğiz. 82 milyon bir olacağız, iri olacağız, diri olacağız, beraber olacağız, kardeş olacağız ve Türkiye olacağız"


"SİGARANIN ELEKTRONİĞİ Mİ OLUR?"

"Benim hemşehrilerim aynı zamanda son derece zeki ve esprilidir. Rize günlerinin bu seneki temasında, Rize'nin o ince zekasına, pratikliğine bir kez daha şahit oluyoruz. 'Bırakalım sigarayı, içelim Rize çayı'. Ama bugün burada bir karar vermemiz lazım. Bu melaneti bırakalım, kendi kendimize zarar veriyoruz. Hem kasaya, hem keseye, hem vücuda. Yazıktır, günahtır. Bu israf. Ben Cumhurbaşkanı olarak sevdiklerime diyorum ki; inanın bu haramdır. Diyanet İşleri Başkanımız da söyledi. 'Haramdır' dedi. Niye Kasaya, emanet-i ilahi olan bu vücuda zararı var mı Var. Doktorlar da burada. Öyleyse haram.

''ELEKTRONİK SİGARA İÇİN BİZDEN YER İSTİYORLAR VERMEDİM, VERMEM''

Kimi biz zenginleştiriyoruz? O malumlar var ya. Adamlar geliyorlar bize, yok elektronik sigara... Sigaranın elektroniği mi olurmuş? Bunun için bizden özellikle yer istiyorlar, müsaade istiyorlar. Vermedim, vermem. Marka olarak da söyleyeyim, radyo Philips değil, sigaranın da bir Philips'i var. Bunlar Türkiye'de yatırım yapacakmış. Adını da böyle koyuyorlar. 'Yatırım yapacağız.' O yatırımı gidin siz başka bir yerde yapın. Ama şimdi ne yapıyorlar? Kaçak olarak bunu ülkeme sokuyorlar. Ticaret Bakanıma da söylüyorum, bunları asla ülkemize sokmayacağız. Çünkü bunlar benim vatandaşımı zehirleyerek zengin oluyorlar. Bunlara fırsat vermeyeceğiz, asla müsaade de etmeyeceğiz. Baylar bayanlar ne olur içmeyin bu sigarayı.''


TEK PAKET AÇIKLAMASI

"Önce 'dumansız hayat' sloganıyla sigarayla gerçek anlamda mücadeleyi biz başlattık. Dünya Sağlık Örgütü de bundan dolayı bana bir ödül verdi. 'Hayat sigarasız güzel' şiarıyla yürüttüğümüz bu mücadelede milletimizin tüm kesimlerinin desteğini aldık. Düzenlediğimiz kampanyalarla her şeyden önce sigaraya ve zararlı alışkanlıklara yönelik bakış açısını değiştirdik. Artık herkes sigarayı özenilmesi gereken bir alışkanlık olarak değil çok ciddi sağlık problemlerine sebebiyet veren bir bela olarak bakıyor. Her yer ve ortamda sigara içme özgürlüğü yerine bireylerin temiz hava soluma hakkından bahsediliyor. Bir dönem ülkemizde otobüslerde, uçaklarda, devlet dairelerinde, kapalı alanların hepsinde rahatça sigara içilebildiğini düşündüğümüzde elde edilen başarıların değeri daha iyi anlaşılacaktır. Şu anda dünyada öyle bir konuma geldik ki bakıyorsunuz caddenin bir kenarındaki kaldırımda sigara yasak, diğer tarafta serbest bırakıyorlar. Şu anda Almanya'da her iki kaldırımda da yasaklanması konuşuluyor. Niye? Her şey ortada da onun için..."


"Şimdi tek paket uygulamasına geçiyoruz. Artık sigara paketlerinin üzerinde hiçbir ilgi çekici, özendirici hiçbir unsurun bulunmasına müsaade etmeyeceğiz. Açık alan yerine açık sınırlanmış alan tarifi üzerinde çalışıyoruz. Yurt dışında oldukça yaygın olan ve 'duman odaları' diye tarif edilen sigara içme ortamlarını biz de devreye alacağız. Tütünle mücadelemizi gevşetmeden, geri adım atmadan, asla rehavete düşmeden kararlılıkla sürdürmemiz gerekiyor. Çünkü mücadele zayıfladığında kullanım oranlarının tekrar arttığını görüyoruz. Dünya genelinde günde 20 bin kişi başta akciğer kanseri olmak üzere sigaraya bağlı hastalıktan dolayı hayatını kaybediyor. Ülkemizde her sene binlerce kardeşimizi sigaraya kurban veriyoruz. Devlet olarak tek bir insanımızın dahi sigara illetinin pençesine düşmesine seyirci kalamayız. Bu süreçte gönüllü kuruluşlarımızın, ailelerimizin, üniversitelerimizin, gençlerimizin kendilerine rol model gördüğü sanatçı ve sporcularımızın bize destek olması çok ama çok önemli. Devlet ne kadar kararlı olursa olsun sivil toplumun omuz vermediği bir mücadelenin başarıya ulaşma şansı yoktur."

"17 YILDA MARKALAŞMADA CİDDİ MESAFE ALDIK"

"Gelişmiş devletler, üreticisi oldukları ürünlerin yanında üretmedikleri pek çok ürünü de markalaştırarak dış ticarette çok ciddi kazançlar sağlıyor. Bu manzara çayda da geçerlidir. Bugün çay üreticisi olmayan bir çok ülke pazarı kontrol ederek dünyanın en meşhur çay markalarıyla anılıyor. Sektörde tahakküm kurmuş büyük Batılı şirketler genellikle mahsulün üreticisinden daha çok kazanıyor. Şayet ürünlerinizi ucuza ihraç ediyor, işlenmiş halde daha pahalıya alıyorsanız bu işte büyük bir yanlışlık var demektir."

Türkiye'nin son 17 yılda markalaşma anlamında da gerçekten ciddi bir mesafe aldığını ama her şeye rağmen geldikleri konumu yeterli görmediklerini anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Daha fazlasını başarabilecek ürün yelpazesine sahip olduğumuzu da biliyoruz. El attığı her işi en güzel şekilde yapan Rizeli kardeşlerimin Rize çayı gibi bir ürünü dünya çapında bir markaya dönüştürmeleri gerekiyor. Bizim topraklarımızın mahsulü ve bizim milletimizin alın teri olan ürünler başkalarının değil ülkemizin zenginleşmesine hizmet etmelidir. Bizim çayımız artık sadece Rize'yi değil bütün Türkiye'yi temsil edecek küresel bir markaya dönüşmelidir. Bu konuda üniversite, özel sektör ve kamu işbirliğiyle kısa zamanda hedeflerimize ulaşabileceğimize inanıyorum. Devletimizin bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da sizlerin yanında olduğunu biliyorum"

''9 GÜN İÇİNDE 765 TERÖRİST ETKİSİZ HALE GETİRİLDİ''

''Türkiye artık 17 yılın öncesinin Türkiye'si değildir. Vatanımızın bekası, milletimizin huzuru söz konusu olduğunda kimsenin icazetini arama ihtiyacı hissetmiyoruz. Barış Pınarı Harekatı'yla, Türkiye’nin yumuşak ve sert gücünü, operasyon kabiliyetini, askeri imkân ve yeteneklerini tüm dünyaya gösterdik. Sadece 9 gün içinde bir kısmı üst düzey 765 teröristi etkisiz hale getirerek bin 500 kilometrekarelik alanı örgütün zulmünden kurtardık. Resulayn ve Tel Abyad'ın da içinde olduğu toplam 111 yerleşim birimini kontrol altına aldık. Bu süreçte 5 askerimizi 20 sivil vatandaşımızı 76 Suriye Milli Ordusu'ndan kardeşimizi bu çatışmalarda şehit verdik. 13 maddelik ortak bildirinin 120 saatlik süreci var. Yarıdan fazlası geride kaldı. (120 saat) Buna uyulduğu takdirde ne ala, uyulmadığı takdirde 120 saat bittiği anda tekrar harekatı aynen bırakılan yerden devam ettiririz. Ülkemiz, Barış Pınarı Harekatı'yla Suriye sınırımızda kurulmaya çalışılan terör koridoruna öldürücü darbeyi indirmiştir. Bunun yanında harekat, bölgemize yönelik emperyalist senaryoları da darmadağın etmiştir. Sahadaki gelişmeleri yakından takip ediyoruz. Dikkat edin terör örgütü ile anlaşmadık Amerika Birleşik Devletleri ile anlaştık. Burada birileri saptırma yapıyor, öyle bir şey yok. Güvenlik bölgesini koruma altına alacağız. Planlarımız tamam adımlarımızı da buna göre atıyoruz. Kimsenin gözünün yaşına bakmayacak son teröristi de bölgeden temizleyene kadar mücadelemizi sürdüreceğiz. Bu sabah İngiltere Başbakanı ile de bunları konuştuk. Bizi anlayın teröristlerin yanında yer almayın NATO'dan sizlerle beraberiz dedik. Bu terör örgütleri eğer NATO'ya girdiyse ondan haberimiz yok. Amerikalı müttefiklerimizden beklentimiz, Türkiye'ye verdikleri sözlere bu sefer bağlı kalmalarıdır

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.