Taşeronlara son haber

Genel kurula hitaben konuşmalarını gerçekleştiren Genel Başkanımız Mahmut Arslan, “HAK-İŞ olarak bu yıl 43. Yaşımızı gururla ve onurla kutluyoruz. 43 yıl önce yola çıkarken hangi dava için yola çıkmışsak aynı davanın hizmetkarları olarak bugün kararlılıkla ve azimle aynı yolda yürümeye devam ediyoruz. Geçen 43 yılda hiçbir zaman eğilip bükülmedik, duruşumuzdan ve kararlı yürüyüşümüzden asla taviz vermedik. Bugün yüzbinlerle milyonlara yürüyen büyük bir aileyiz. Günden güne daha da büyüyor ve güçleniyoruz. HAK-İŞ’in büyümesi Türkiye’nin büyümesidir. HAK-İŞ’in büyümesi Türkiye’de işçi ve işveren ilişkilerinde hakkaniyetli çözümün bulunması demektir” dedi.

“HAK-İŞ, Taşeron Meselesinin Çözümünün Anahtarıdır”

Taşeron işçilerin kadroya alınması konusunda HAK-İŞ olarak büyük bir mücadele verdiklerini belirten Arslan, “Taşeron konusunda verdiğimiz büyük mücadele büyük başarımızı getirmiştir. HAK-İŞ, taşeron meselesinin çözümünün anahtarıdır. Büyük fotoğrafı iyi görelim. Yapılan düzenlemede kadroya alınan arkadaşlarımızı saymazsak Türkiye’nin belediyeleri, özel idareleri, üniversiteleri, KİT’ler ve bakanlıklar dahil toplam kadrolu olarak işçi sayımız sadece 170 bindir. Biz bu 170 bine 1 milyona yakın kadrolu işçiyi dahil ettik. 1 milyona yakın arkadaşımız kadrolu olarak kamu kurum ve kuruluşlarında çalışmaya başladı. Ancak KİT’ler başta olmak üzere maalesef bu kapsamın dışında kalan işçilerimiz oldu. HAK-İŞ olarak ayrım yapılmaksızın yeni bir çalışma yapılarak KİT’ler başta olmak üzere kapsam dışında kalan tüm işçilerin kadro almalarını istiyoruz” şeklinde konuştu.

Sendikaların çalışma hayatında önemli bir yere sahip olduğunu belirten Arslan, “Sendikasız çalışan tüm işçilerimizi HAK-İŞ’e üye olmaya, HAK-İŞ’le birlikte mücadele etmeye davet ediyoruz. Temsil edilemeyen, hakları ihlal edilen işçilerle beraber olmalıyız. Onlar için gece gündüz demeden çalışacağız. Çünkü bütün işçilerin bizden alacağı var. HAK-İŞ olarak biz buna inanıyoruz” diye konuştu.

HAK-İŞ’in sendikalarıyla gün geçtikçe daha da büyüdüğünü ve güçlendiğini anlatan Arslan, “Hizmet-İş Sendikası olarak Türkiye’nin en büyük sendikasıyız. Ama bu gücümüzü sadece Hizmet-İş Sendikamız için değil HAK-İŞ’e bağlı tüm sendikalarımız için kullanıyoruz” dedi.

EYT SORUNU

Bugün emeklilikte yaşa takılanların birinci müsebbibi Uluslararası Para Fonu (IMF) politikalarıdır. O günleri hatırlıyorum ben, kavgaların yapıldığı dönemde Yaşar Okuyan Çalışma Bakanı. IMF 250300 milyon dolarlık krediyi serbest bırakmak için bu emeklilik sistemini dayatıyor. Biz de itiraz ediyoruz 'Mezarlıkta emekliliğe hayır' diye. O gün söyledik, 'Yapmayın bunu. Sosyal Güvenlik Sisteminin sorunlarının kaynağı işçiler değil, emekçiler değil, başkadır bunun kaynağı.' Ama anlatamadık. Döndü dolaştı 20 yıl sonra bugünkü hükümet bunun muhatabı oldu. Bu IMF'yi kovdukları ve IMF'yi tekrar geri getirmemeleri için Recep Tayyip Erdoğan ve AK Parti'ye teşekkür ediyorum. Çünkü IMF politikaları işsizlik, kaos, adaletsizlik, ücretlerin kısılması, emekliliğin artması demektir. IMF bunları yaparak verdiği krediyi güvence altına almak istiyor. O yüzden IMF politikalarının bir gereği olarak emeklilikte yaşa takılanların bugün sorunlarını yaşıyoruz."

“Asgari Ücretin Enflasyonun Üzerinde Bir Yerde Çözülmesini İstiyoruz”

Asgari ücretle ilgili değerlendirmelerde bulunan Arslan, “Asgari ücretin enflasyonun üzerinde bir yerde çözülmesini istiyoruz. İşçi ücretlerinin arttırılması gerekiyor. İşverenlere verilen teşviklere itiraz etmiyoruz. Çünkü krize girdikleri zaman işçi çıkarıyorlar. Vergi yükünü azaltalım buna da itirazımız yok. Ama biz bütün sorumlulukları işçilerin üzerine yıkan anlayışa karşıyız. HAK-İŞ olarak biz bunlara karşı mücadele ediyoruz. Asgari ücretin yüksek bir oranda gerçekleşmesi için çaba sarf edeceğiz. Çünkü taşerondan kadroya geçen arkadaşlarımızın ücretleri asgari ücretle bağlantılıdır” diye konuştu