‘Mektubu yanımızda götürüp Trump’a vereceğiz’

‘Mektubu yanımızda götürüp Trump’a vereceğiz’

‘Mektubu yanımızda götürüp Trump’a vereceğiz’

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, TRT ortak yayınında gündeme ilişkin soruları yanıtladı. ''Sayın Trump, benimle olan münasebetlerinde samimi. Bugüne kadar da mümkün olduğunca dürüst davrandı'' ifadelerini kullanan Erdoğan, 13 Kasım'da yapacağı ABD ziyaretine ilişkin, ''Yaptırımların kalktığını Sayın Trump açıkladı. 13'ünde Amerika'ya gitmemize mani bir hal kalmadı. Onun için gideceğiz. Mektubu da yanımızda getirip kendisine göstereceğiz'' dedi.

Programda, ABD Başkanı Donald Trump'ın kendisine gönderdiği mektuba ilişkin açıklamada bulunan Erdoğan, ''Öyle bir duruma geldi ki iş, terör örgütünün başında olanlarla bakıyorsunuz Almanya, Fransa görüşme yapıyor. Öbür tarafta maalesef ABD'li yetkililer, senatörler vs. görüşme yapıyorlar. Sizler kapınızı açıyorsunuz, onlarla masaya oturuyorsunuz. Onların size gönderdiği mektubu, kendi mektuplarınıza ek yapıp, bize gönderiyorsunuz. Bunları hep konuştuk. Ama bizim Bay Kemal, tabii her şeyi ona anlatacak halimiz yok. Biz bunları Trump'ın kendisine bizzat anlattık. 'Biz size kırgınız, bir teröristle mektup alışverişinizde bulunuyorsunuz ve kendi mektubunuza ek yapıp bize gönderiyorsunuz' dedim. Hiçbir şey diyemedi. 'Zaman zaman görüşme yapıyoruz' dedi. 'Aldığınız neticeyi söyler misiniz' dedim. Netice yok'' ifadelerini kullandı.

Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları şu şekilde:

ABD Bize teslim etmeli: Mazlum denilen kod adlı kırmızı bültenle aranan terörist. Amerika’nın bu adamı bize teslim etmesi lazım. Adalet Bakanımız da zannediyorum bu arada yazışmaları yapacaklar, isteyecekler. Trump’ın kendisine bizzat anlattık. Biz şu anda biz size kırgınız, çünkü bir teröristle böyle bir mektup alışverişinde bulunuyorsunuz ve o mektubu kendi mektubunuza ek yapıp bize gönderiyorsunuz, hiçbir şey diyemedi.

ABD girme, Rusya gir diyor: Biz şu anda 1 haftalık süreci bekliyoruz. 150 saatten sonraki süreç müşterek devriye güçlerimizin bu bölgede gezeceği dönemdir. Ondan sonra her iki tarafta da, batıda da doğuda da devriye yapacağız. Ayn el Arab’a Amerika ‘girmeyin’ diyor, Ruslar da diyor ki ‘girin’. Bizim böyle de bir durumumuz var, gelişmelere göre kararımızı vereceğiz. Ayn el Arab’a ve Münbiç’e de biz Türkiye olarak, Türk orduları olarak şu anda oralarda da bir gözetim veya kontrol durumumuz olacak.

Mektubu yanımızda götüreceğiz: (Trump Mektubu ) Trump benimle olan münasebetlerinde samimi. Kapak yazısıyla teröristin ona gönderdiği mektubu bana gönderdi. Kendisiyle yaptığımız telefon görüşmesinde ‘Amerika gibi bir devletin başkanına, bir teröristin mektubunu kendi kapak yazısına ek yapması hiç uygun düşmemiştir, bu tavrı kınıyorum’ dedim. 13 Kasım’daki davete icabet edeceğiz. Bir heyet olarak gideceğiz. Bu mektubu da yanımızda götürüp, kendisine vereceğiz. Ben bir teröristle masaya oturmam. O zaman “Ben Pence’i ve Pompeo’yu göndereyim” dedi. Heyet geldi, görüşmelerimizi yaptık. 13 maddeyi bağladık. Hiçbir yerinde terör örgütü ile müzakere ya da anlaşma geçmiyor. Çünkü Türkiye Cumhuriyeti bir terör örgütüyle anlaşma yapacak kadar alçalmamıştır. 120 saat doldu. Sonra Rusya ile anlaşma başladı. O da 150 saat. Şimdi o devam ediyor.

Bize versinler: Bu pozitif hava içerisinde temennim o ki Suriye’de bu ağır silahların süratle temizlenmesi ya da bu silahların Türkiye’ye terki. NATO’da beraberiz ya, silahları bize versinler. Yabancıya gitmemiş olur.

Suriye Suriyelilerindir: Sınırlarımız terör belasından temizliyoruz. Ülkemizdeki mültecilerin gönüllü şekilde dönebilecekleri bir güvenli bölge temin ediyoruz. Bizim için Suriye'nin toprak bütünlüğü her zaman önceliğimiz. Taviz vermeyiz. Suriye Suriyelilerindir.

Rusya ve rejimle devriye hizmeti vereceğiz: Bizim için ilk etapta terör örgütlerinin 32 km'nin dışına çıkması (önemli). İlk 10 km’de Rusya ve rejim güçleriyle devriye hizmeti vereceğiz. Tel Abyad ve Rasulayn tamamen bizim kontrolümüzde olacak. 32 km’nin ötesinde Rus, rejim ve koalisyon güçleri bulunuyor. Rakka ve Deyrizor’da petrol yatakları var. Buralarda birilerinin gözleri var. Bir de Kamışlı var. Burada da petrol var. Burada da hesaplar var. Teröristlerin bize zararlı hale gelmesi durumunda biz kafalarını ezeriz.

Kan gölüne dönerdi: Bizim için uçuşa yasak diye bir şey söz konusu değil. Astana süreciyle bizim Rusya-İran-Türkiye olarak dayanışmamız var. Bu olmamış olsaydı İdlib kan gölüne dönerdi. Burada 300-400 bin nüfus bize yürüyüşe başlamıştı. Silahlar durunca bu yürüyüş durdu. Önemli olan bu devasa alanda böyle bir birikimi kontrol altında tutmak. Buna da en uygun olan Araplardır. Kürtlerin yaşam tarzları buraya uygun değildir. (Neden sorusu üzerine) Buralar çöl bölgeleri.

Az da olsa Türk var: (IŞİD) Bunlar ülkemize giremediler. Girmek isteyenleri de kendi ülkelerine gönderdik. Sayın Trump da hassasiyetimizi görerek bizden yana tavır koydu diyebilirim. Hangi cezaevlerinde DEAŞ’lılar var, bize nokta olarak verdiler, biliyoruz, takipteyiz. Bilgi dosyalarında kaç kişi hangi ülkeden biliyoruz. Az sayıda da olsa maalesef Türk de var. Yargılamaları cezaevlerinde olabilir. Türkler Türkiye’ye getirilebilir.

Niye çıkardınız niye aldınız: 6 ay önce Suriye’yi Arap Birliği’nden çıkardılar, şimdi almak için değerlendirme yapıyorlar. Niye çıkardınız niye aldınız? Arap milletçiliği mi yapıyorsunuz? Arap Birliği, İslam dünyasının hiçbir meselesine cevap üretememiştir. Tüm İslam dünyasına sesleniyorum; Tayyip Erdoğan ve bizim siyasi hareketimiz ne bölgesel milliyetçilik ne kavmiyetçilik yapar.

İran turuna geldik: Astana süreciyle ilgili olarak, Rusya İran ve Türkiye üçlüsü olarak devam ediyor. Rejimin doğrudan temsil edilmediği bir Astana platformunda da bu görevi rejimin garantörlüğünü üstlenen Rusya ve İran yerine getiriyor. Biz de bu şekilde çözüm buluyoruz. Artık İran turuna geldik. Gelişmeleri noktalama konusuna geleceğiz. (Mütabakatlar) ABD ve Rusya’nın tarihte buluştuğu başka nokta yok.

Kendime izah edemiyorum: Obama döneminde bomba alamadım. Vereceğim dedi alamadık. Obama döneminde, Patriotta da aynı sıkıntıyı yaşadık. Trump’tan da istedim kongre falan izin vermedi dediler. Türkiye patriotlara açık. F-35’leri vermeyeceğiz dediler. Olacak iş mi ya? Parayı da alacaksın, vermeyeceksin. Bu topluma nasıl izah edilir. Bunu kendime izah edemiyorum.
Zehir zemberek, saçma sapan: Ana muhalefet partisinin çok çirkin açıklamaları oluyor. Putin’le görüşme yapıyoruz, ana muhalefetin başındaki zat, zehir zemberek saçma sapan açıklamalarda bulunuyor. Ben savunma bakanımı gönderdim. Yaptıkları işe bakın.

20 sivil şehit: Suriye Milli Ordusu, bizim silahları kuvvetlerimiz ile birlikte bu mücadeleye can siperane girdi. TSK’nin 7 şehidi var, 95 askerimiz yaralandı. SMO’nun 96 şehidi, 374 yaralısı var. 20 sivil şehidimiz oldu. Sivil yaralı sayımız da 187.

 

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.