Polise Bir Dokun BİN AH İŞİT!

Polise Bir Dokun BİN AH İŞİT!

Polisin amir ve memurları, hiç grev, gösteri yapmıyorlar

Öncelikle şunu söylemeliyiz ki; hakim ve savcılar ile polisler son dönemlerde kendilerine defaatle söz verilmiş olmasına rağmen, maaşlarında iyileştirme yapılmadı. Hakim ve savcıların maaşlarında Şubat 2012 içinde bir iyileştirme yapılması beklenirken, bu da Başbakan Erdoğan ve yargı bağlamında -ki MİT Krizi çerçevesinde- sonuç odaklı iyileştirme gerçekleştirilmedi.
 
Polis haftası olarak kabul edilen Nisan ayının ilk haftası içinde polisin maaşlarında iyileştirme yapılacağı ile ilgili defaatle söz verilmiş olmasına rağmen bir adım atılmadığı gibi, bu ay içinde kurmay subayların ve paşaların maaşlarında, adeta polisle dalga geçer gibi yeni bir iyileştirme yapıldı ve kendilerine ekstradan ek bir zam verildi.
 
Polis bağlamında yapılması gereken ise, TSK ve MİT mensuplarının özlük hakları, maaşları, emeklikleri her nasıl ise, aynı sistemin polise de modifike edilmesi ve polisin güvenlik konseptindeki yaptığı başarılı çalışmalar göz önünde bulundurularak, üvey evlat konumundan çıkarılması…
 
Peki, acaba Başbakan Erdoğan Hükümeti bunu yapar mı? Eğer, iktidarda olmalarının en kurucu unsurlarından birisi olan polis gerçekten de önemseniyorsa yaparlar. Yok önemsenmiyorsa; salla gitsin politikası uygulanmaya devam eder ki, zaten önceden de hep bu yapılıyordu, değil mi?..
 
Bildiğiniz gibi; polisin amir ve memurları, hiç grev, gösteri yapmıyorlar. Medyanın karşısına çıkıp basın açıklamaları ile herhangi bir çığırtkanlıkları da olmuyor. Bu durum sakın ola ki polislerin durumlarından çok mutlu ve huzurlu oldukları şeklinde algılanmasın. Polisler eğer konuşmaya başlarlarsa, bilin ki bunun önünün alınması çok ama çok zor olacaktır. Polislerin rahatsızlık duydukları başlıca konuları buraya taşımak gerekirse;
 
1. Polis teşkilatının amir ve memur diye ikiye ayrılmasından dolayı, imtiyazlı bir müdür kesiminin zahiren saltanat sürüyor gibi gözükmesi ve lisans mezunu Polis memurlarının liyakat ve kabiliyeti olmasına rağmen, rütbe alarak yükselmelerinin önünün açılmaması.
 
2. Düzensiz, belirsiz ve uzun çalışma saatlerinin varlığı. Amirlerin kafalarına göre çalışma düzeni ve mesai oluşturması. Örneğin; 12-12, 12-24, 24-24 gibi uyduruk ve insan yaradılışına aykırı çalışma düzenlerinin uygulanması.
 
3. Polislerin özlük hakları ve kadro derecelerindeki mağduriyetlerine bakacak olursak; jandarma ve sahil güvenlik komutanlığı gibi bir kolluk kuvveti olan emniyet teşkilatında çalışan ve kesinlikle jandarma ve sahil güvenlikten daha fazla iş gören polislerin, emniyet teşkilatındaki yükselmeyi önleyen kast sistemi yüzünden ek göstergelerinin 3600 olması gerekirken, sadece 2200 olması ve sosyal haklar hususunda bir başçavuşun bile yanına yaklaşamamaları, oldukça az bir maaş ile çok iş çıkarmalarının beklenmesi ve ancak zar zor 3. kadro derecesinden emekli olabilmeleri.
 
4. Polisin yetki, sorumluluk ve görev alanının belirsizliğinden dolayı, sanki her şey polisin işiymiş ve polis her şeyi bilmeliymiş gibi düşünülmesi.
 
5. Zaten yaptığı yüksek riskli işe göre düşük maaş alan polislerin, bir de kurumun içindeki iş, ücret ve taltif konusundaki adaletsizliklerden dolayı huzursuz edilmeleri.
 
6. Personel istihdam politikasındaki son dönemlerdeki oldukça iyileştirmelere rağmen, hala büyük yanlışların yapılması ve atama / tayin yetkisinin, emniyet müdürleri tarafından bir baskı aracı olarak kullanılması.
 
7. Devlete azımsanmayacak şekilde büyük gelirler getiren trafik, pasaport ve silah ruhsat hizmetlerini yapan polislere, adeta havanızı alırsınız kabilinden bir katkı verilmemesi.
 
8. Cumhuriyetin ilk yıllarından kalan polis disiplin tüzüğünün ve yönetmeliklerinin hala geçerli olması.polis.jpg
 
9. Özel yetiştirilmiş bir güvenlik personeli olan polislerin; asayiş, güvenlik ve emniyet hizmetlerini ifa etmeleri gerekirken; sırf çalışma saatleri daha rahat ve riski yok diye; kantincilik, boyacılık, şoförlük, pastanecilik resepsiyonculuk gibi gayet basit işleri yapanların da çoğunlukla polis memurları olması.
 
Kısacası, mevcut yapısı ve yönetim şekliyle çok iyi bilindiği gibi, Türkiye’deki en büyük özel güvenlik firması olan Emniyet Genel Müdürlüğünün önemli sorunları vardır ve bu sorunlar da kolaylıkla çözülebilecek niteliktedir. İçişleri bakanı İdris Naim Şahin’in bu konulara duyarlı yaklaşımları ile bu sorunların bir an önce çözüme kavuşması arzu edilmekte, beklenilmektedir… Önder AYTAÇ / Rotahaber

MEMURLARA HABER.COM


HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.