EMEKLİLERİN SGK'YA OLAN BORÇLARI NASIL YAPILANDIRILACAK

Sosyal Güvenlik de yaşanan sorunları çözmek amacıyla on maddelik yasa tasarısı hazırlandı bildiğiniz gibi. Bu tasarıda yer alan maddeler arasında 5510 sayılı yasaya ilave edilmek istenilen Geçici 46. ve Geçici 47. madde de var.

Emekli aylığı almaya başladıktan sonra Bağ kurkapsamında yeniden çalışmaya başlayan kişilere ait ödenmemiş sosyal güvenlik destek prim borçları ile emekli olduktan sonra kamuya ait işyerlerinde emekli aylığı kesilmeksizin çalışan sigortalılara çıkartılan borçlar, 6111 sayılı yasanın ilgili hükümlerine göre yapılandırılacak, bu yasa maddelerine göre.

Bu maddeleri inceleyip de, neden sadece emekli aylığı alan kişilerin borçları yapılandırılıyor? Bu hak neden diğer borçlularada verilmiyor? diye bir soru gelebilir elbette insanın aklına.

Ama bu yazımızda dile getireceğimiz esas konu, bu borçların 6111 sayılı yasaya göre nasıl yapılandırılacağı ile ilgili olacak.

Kıymetli okurlar

Torba Yasada, bu borçların 6111 sayılı Yasanın ilgili hükümlerine göre yapılandırılacağı belirtiliyor belirtilmesine de 6111 sayılı Yasaya göre nasıl yapılandırılacağı belirtilmiyor maalesef…

Hadi diyelim ki torba yasa kabul edildi ve bu borçlar 6111 sayılı yasaya göre yapılandırıldı.

Ne olacak bundan sonra?

6111 sayılı yasada kanun koyucu, ilk taksit ödeme yükümlülüğü 2011/Haziran ayında başlayacak demiyor mu? Diyor.

Bir takvim yılı içinde ikiden fazla taksitin süresi içinde ödenmemesi halinde yapılandırma hakkı sona erer, demiyor mu? Onu da diyor.

Öyleyse…

Bu borçları yapılandırsanız bile 2011/Ekim ayı itibariyle yapılandırma hakkı sona ermiş olmayacak mı?

Elbetteki olacak.

Velhasıl, bu borçlar, 6111 sayılı Yasa'nın ilgili hükümlerine göre yapılandırılacak demekle, yapılandırılmış olmuyor, gördüğünüz gibi.

Bundan sonra ne olacağını ben söyleyeyim sizlere…

Baktılar olmuyor, SGK'nın meşhur genelgeleri devreye girip 6111 sayılı Yasada yer almayan bir çok hüküm, bu genelge ile tabir caiz ise sanki yasa maddesiymiş gibi halkın önüne konulacak.

Nereden çıkartıyorsun bunu demeyin.

Örneklerini çok gördük de ondan söylüyorum.

En son yapılanı anlatayım isterseniz.

Yapılandırılan borçlarını ödeyemeyenler için 6322 sayılı Yasayla getirilen ihya maddesinde müracaat şartı olmadığı halde, borçlulara 1/10/2012 tarihine kadar müracaat etme şartı getirmemişler miydi?
1/10/2012 tarihine kadar müracaat etmeyenlerin 6322 sayılı Yasada yer alan ihya hükümlerinden yararlanma hakkının böylelikle önüne geçmemişler miydi?

Şimdi benim tanıdığım onlarca mükellef dava açıyor SGK aleyhine. 6322 sayılı Yasada başvuru şartı yer almadığı halde başvuru şartı getirdiler, benim ihya hakkımı elimden aldılar diye…

Kimin ne hakkı var yasanın verdiği bir hakkı genelgeyle insanların elinden almaya.

Hukuk fakültesi birinci sınıftaki öğrencilere okutuluyor, alt hukuk normlarının üst hukuk normlarına aykırı olamayacağı…

Her neyse, konuyu dağıtmadan sonuca bağlamak gerekirse, emekli aylığı almaya başladıktan sonra Bağ-Kur kapsamında yeniden çalışmaya başlayan kişilere ait ödenmemiş sosyal güvenlik destek prim borçları ile emekli olduktan sonra kamuya ait işyerlerinde emekli aylığı kesilmeksizin çalışan sigortalılara çıkartılan borçlarını, elbette ki yapılandırabilirsiniz.

Ancak hukuktan uzak, uygulama kabiliyeti bile olmayan, tabir caiz ise asparagas kanunlarla değil.

Hazırlarsınız doğru düzgün bir yasa maddesi, dersiniz ki bu borçlar şu şartlar altında yapılandırılır. Ondan sonra merak etmeyin, kimse size bu borçları 6111 sayılı Yasaya göre nasıl yapılandıracaksınız diye de sormaz.

Şimdi hep birlikte bekliyoruz, torba yasa bu haliyle yasalaşırsa, bakalım SGK ne yapacak diye…

Aydın Yılmazsgkrehberi