Temiz vakıflara veririm diyor da, yani deterjanla yıkayarak mı vereceğiz?

Temiz vakıflara veririm diyor da, yani deterjanla yıkayarak mı vereceğiz?

İBB ve vakıflar tartışması | Binali Yıldırım: Temiz vakıflara veririm diyor da, yani deterjanla yıkayarak mı vereceğiz?

Ekrem İmamoğlu ve Binali Yıldırım'ın tüm kanallara açık ortak yayını Lütfi Kırdar Kongre ve Sergi Sarayı'nda gazeteci İsmail Küçükkaya'nın moderatörlüğünde saat 21.00'da başladı.
CHP İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Ekrem İmamoğlu ve AKP İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Binali Yıldırım'ın ortak yayın yapacağı Lütfü Kırdar Kongre Merkezi'nde ve çevresinde geniş güvenlik önlemleri alındı. Kongre merkezi ve çevresi araç ve yaya girişine kapatıldı. Ortak yayının yapılacağı kongre merkezi içindeki stüdyoda ise saatler öncesinden bomba araması ve genel temizlik çalışmaları yapıldı. Kongre merkezinin bahçesine ise yayını takip edecek gazeteciler için dev ekran ve basın çadırı kuruldu.

İMAMOĞLU YAYININ YAPILACAĞI YERDE

CHP İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adayı Ekrem İmamoğlu'nun ortak yayın yapılacağı Lütfü Kırdar Kongre Merkezi'ne geldi. Eşi Dilek İmamoğlu ile birlikte geldiği araçtan inen İmamoğlu, gazetecilere el sallayarak kongre merkezine geçti.

Ekrem İmamoğlu'nun ardından Binali Yıldırım da, ortak yayın yapılacağı Lütfü Kırdar Kongre Merkezi'ne geldi.

[Haber görseli]

STÜDYODAN İLK GÖRÜNTÜ

Buluşmanın moderatörlüğünü yapan gazeteci İsmail Küçükkaya, tarihi yayının yapılacağı stüdyodan ilk görüntüyü paylaştı.

TARİHİ YAYIN BAŞLADI

Ekrem İmamoğlu ve Binali Yıldırım'ın tüm kanallara açık ortak yayını Lütfi Kırdar Kongre ve Sergi Sarayında gazeteci İsmail Küçükkaya'nın moderatörlüğünde başladı. Küçükkaya yayının başında iki adayın da babalar gününü kutladı. İki aday da birbirlerine babalar günü hediyesi vererek iyi dileklerde bulundu.

Binali Yıldırım: Biz de kutluyoruz. Evlatlarım geldi. Benim kutlayacak babam olmadığı için. Bana hediyeler almışlar. Çok güzel bir an oldu benim için.


Ekrem İmamoğlu: Ben de öncelikle bu yayın hayırlı olsun, inşallah demokrasi için çok güzel bir gün yaşıyoruz. Dilerdim ki 31 Mart öncesi olsun. Bunda katkım olduğu için onur duyuyorum. Sayın Yıldırım'a da teşekkür ediyorum. Bizi dinleyen herkese, böyle bir şahitliğe katıldıkları için değerli bir süreci izleyecekler. Burası Kırkpınar meydanı değil. Ben de sayın Yıldırım'ın Babalar Günü'nü kutluyorum.

SORU VE YANITLAR

Küçükkaya, ilk soruyu Yıldırım'a sordu.


Soru:Ben İstanbul'da yaşayan Türkiye Cumhuriyeti vatandaşıyım. 31 Mart'ta oyumu kullandım, bir hata yapmadım. Herhangi bir ihmal ve kusurum yok. İstanbul seçiminin iptali gibi bir durumla karşı karşıya kaldım. Tabi ki 23 Haziran'da oyumu kullanmaya gideceğim. Biz bu seçime neden gidiyoruz?

Yıldırım: Doğru siz 8.5 milyon İstanbullu gibi oy verdiniz. Dolayısıyla sizin bir kabahatiniz yok. Sizin oylarınız sayılırken bir takım garip işler oldu, acayip işler oldu, şaibe karıştı. Nitekim YSK da bütün bu durumu değerlendirerek, bu seçimin sahibi olması sıfatıyla yenilenmesine karar verdi. Bizim tercihimiz seçimin yenilenmemesiydi. Bunun için de çok çabaladık ancak CHP bu konuda bize yardımcı olmadı ve yenilenme yönündeki talebimizi kabul etmediler, reddi yönünde karar aldırdılar. Dolayısıyla seçime gitmek mecburiyetinde kaldık. Keşke oyların tamamı sayılabilseydi, o zaman hiç kimsenin kafasında bir tereddüt bir şüphe kalmayacaktı. Ve bu şekilde de bir daha İstabulluları 23 Haziran için yormayacaktık. Onların planlarını, yapacaklarını, hedeflerini değiştirmek zorunda kalmayacaktık.

Soru:Oylar çalındı iddiasında ısrarcı mısınız?

Yıldırım: Evet iddialıyım, oylar sayıldı yüzde 10’u sayıldı, fark 29 binlerden 13 bine düştü. Bu da gösteriyor ki geriye kalan yüzde 90 sayılsa bu seçimin sonucu değişir. Biz oyların tekrar sayılmasını çok istedik.

Soru: Oyları kim çaldı?

Binali Yıldırım: Onu bulacak olan YSK.

Soru:YSK bir karar verdi, aynı soruyu size de sormak isterim. Ben bu seçime niye gidiyorum?

İmamoğlu: Öncelikle şuradan başlayalım. YSK’nın verdiği bir kararı, oyların tekrar sayılmasını istedik ama CHP istemedi tamamen yanlış bir yorum. 31 Mart gecesinde öncelikle ne oldu? Yaklaşık 1 saat olmadı ki. Televizyon kanalların bir kısmı yüzde ve yasakları çiğneyerek bir süreç başlattı. Anadolu Ajansı veri almayarak yayın yaptı. Bu 12 saat sürdü. Oyların kafa kafaya geldiği anda nasıl olduysa sayın yıldırım kazandım diye açıklama yaptı. Tam saat 23.25de açıklama yapıldı. Ne tesadif AA veri kesti. 29 bin değil 24 bin 057 ilk tutanak sayısı. Oy sayımının birkaç aşaması var. 24 bin ile başlayan süreç gün içinde 19 bin küsere indi.

Soru:4 oy pusulasından biri neden iptal edildi?

İmamoğlu: Anadolu ajansı bu veriyi niçin kesti, Sayın Yıldırım'ın bu konuyla ilgili bir açıklaması yok.

(İmamoğlu 20 TL'lik banknotu göstererek konuştu) Şimdi bu 20 TL'den 5 TL'si sahte diyorlar. Buna kimse inanmaz. YSK'nın kararında çaldılar yok, Sayın Yıldırım'ın mektubunda çaldılar yok. Meydanlarda 'Çaldılar' diyorlar. Çaldılar kime?

Soru: O gün ne oldu?

Yıldırım:Olayları çarpıtmanın gereği yok. İsmail Bey, halka konuşuyorum. Aradaki nihai fark 13 bin 729. Başlangıçta 29 bin 504 küsür. Kaldı ki Ekrem Bey ilk açıklamasını akşam 9'da yaptı. '9 puan öndeyiz' dediği açıklama. Benim ilk açıklamam 11.25'tir. Eldeki bilgilere göre 'biz seçimi kazandık' dedi.

Soru: Bu hata mıydı?

Yıldırım: Hayır orada bir hata yok. AA niye yayını kesti, kesmedi, benim işim değil. Mazbatalar işleniyor ona göre genel merkezimizden teyit de ediyoruz. 4 pusula meselesine gelelim. Bu tamamen aldatmacıdır. 4 ayrı pusula var. Ama itiraz edilen Büyükşehir Belediye Başkanlığı oyu. İlçeler için itiraz var. Maltepe için MHP, Büyükçekmece için AK Parti, Sancaktepe için CHP. Neden tamamını saydırdı? Demek ki orada şüphesi var. İtitaz olan pusula sayılır. Biri niye çalındı gibi işi çarpıtmanın gereği yok.

Soru: Aynı zarftan çıkanlar için yorum yapılıyor

Yıldırım:Oylar ayrı sayılıyor, tutanaklara ayrı geçiyor. Ayrı pusulularda. Biz buna itiraz ediyoruz.

Soru: Siz de uzun bir kampanya yürütmektesiniz. Sizin de yeni seçimi anlatmanızı isteyeceğim. Yeniden sayımı sayın Yıldırım ve AK Parti söylüyor. Özellikle sizden 23 Haziran'a ilişkin yorumlarınızı istiyorum.

İmamoğlu:Saat 9 gibi açıklama yaptığım doğrudur. AA gibi garabet rezillik yaşıyoruz, bizim oranımız şudur dedik. Yaklaşık 1,5 saatin üzerine televizyon kanalları hukuksuz yayın yapmıştır. Sayın Yıldırım AA beni ilgilendirmez diyor, bakanlarıyla görüşüyor. Saat 2.20'de benim açıkladığım 30 bin 86 sandığa göre kalan sayıya göre, artık seçimin sonucunun değişme imkanı kalmamıştır. 1 Nisan'daki veri burada, birleştirme tutanağı burada. 34 bin 57. İşinize geldiği gibi rakamlarla oynamayın. Yalan, uydurma ifade hoş değil. Gerekçeye göre karar veriyor YSK. Sayımı yapan kişilerin hukuka aykırı olduğunu söylüyor. YSK'nın kararında 'çaldılar' yok. Sadece ve sadece sandık kurulunun üyelerine bakıyor. Sayın Yıldırım ve ekibi, arkadaşları soyadına göre, yüzüne bakıp seçmeni tanıdıklarını söylediler. 2019'da yapılan yenilenen seçim bir demokrasi mücadelesidir. Ben seçilmiş belediye başkanıyım. Yenilenen seçim bir demokrasi mücadelesidir. 16 milyon insanın hakkını, kul hakkını yiyenlere karşı verilen demokrasi mücadelesidir. Beka sorunu var diyenler, kendileri de ifade ettiler. Bu süreçte hiç beka sorunu yok, konu İstanbul'a döndü.

Soru: Ben 31 Mart'ta seçimde oyumu kullandım. Diyelim Binali Yıldırım'a oy verdim veya sandığa gitmedim. Sorum şu; neden size oy vereyim?

İmamoğlu:Bakın 31 Mart akşamını geçelim dedi sayın Yıldırım, geçemeyiz. Çok mühimdir, çarpıcıdır. AA'nın veri girişimi, sayın Yıldırım'ın kazandık demesi, daha sonra il başkanının sayı vermesi. Tam o saatlerde bütün İstanbul gönül belediyesi kazandı diye afişler astı. Biz tutunaklarımızı alıp merkemizimize getirmeseydik, onlarca insan o mücadeleyi vermeseydi bu iş biterdi. Gönülden söylüyorum o işte yüz binlerce görev yapan insanın hakkı vardır. Maddi hatalar olur, düzeltilir, karar verilirse, geçersiz oylar sayılır. Yeniden oyların sayılması diye bir şey yok. YSK'nin böyle bir refleksi yok, içtihatı yok. Bu süreç bir kurgudur. AA Genel Müdürüyle görüşmedim demek, ben inanmıyorum. AA yanlış yapmıştır, insanları yanıltmıştır demek verilmesi gereken hesaptır. Gönül belediyeciliği afişleri İstanbul'da niye yaygınlaştı. 23 Haziran'da biz AK Parti'ye diğer partilere oy vermiş olsun, herkes için biz kul hakkı yiyenlere mücadele veriyoruz. Aynı zamanda İstanbul, normalleşme, güleryüzle kucaklaşma, temiz bir yönetim mücadelesi, kibirden arınmış, ben bilirim anlayışı değil. Biz 23 Haziran'da herkesin oyuna talibiz. Biz AK Partili kardeşlmerimizden oy istiyoruz.

Soru: Ben diyelim İmamoğlu'na oy verdim. Ben neden Binali Yıldırım'a oy vereyim efendim buyrun

Yıldırım:İthamlar var. Kul hakkı yemek, kibir abidesi olmak. Bunlar kimi adresliyor. Bu seçime beraber girdik. Biz açıkça bir seçim sonrası yaşanan olayları bir hukuk mücadelesini vererek hakkımızı aradık. Bu başka yerlerde de oldu. Biz çok istemedik tekrarlanmasını. Bu CHP'nin tamamımın sayılmasına direnmeseydi bu seçim tekrarlanmayacak. Biz bunu yüzde 10'unun sayımından aradaki farkı görünce rahatlıkla söylüyorum. Biz birbirimize yakın oy aldık. Aradaki fark 13 bin 729'dur. Rakamları birbirine karıştırmaya lüzum yok. Hal böyleyken birbirimize yakın oy almışız, niye benim lehime oylar kazanılıyor da Ekrem Bey'inki kazanmıyor. Ben 10 kazanıyorum Ekrem Bey 2 kazanıyor. Bu dürüst bir seçim mi? Ben AA'yla görüşmedim. Görüşseydim görüştüm derim. Benim en tahammül edemeyeceğim şey yalan konuşmak.

Soru: Niye kesilmiş olabilir efendim yayın akışı

Yıldırım:Ben ne bileyim. Biz elimizdeki sayıları işleyerek açıklamasını yaptık. Onun sebebi araştırılır bulunur ayrı konu. Benim bakanlarla görüşmem, bir algı oluşturulmaya çalışıyor. Ben Bakanlarla her zaman görüşürüm.

Küçükkaya: Bakanlar ile görüşmüştünüz mü?

Yıldırım:Evet her zaman görüşürüm, neyi ima ediliyor, böyle şey olur mu?

Soru: Sizin vaatleriniz var doğalgaz indirimi, dar gelirli ailelere indirim, İSPARK indirimi. Rakibinizin de 18 günlük başkanlığı var. O tarihte başlattığı su indirimi gibi. Hem vaatlerinizden bahsederken şöyle eleştiri geliyor. AK Parti 25 yıldır, çeyrek asırdır İstanbul'un belediyesini yönetiyor. Neden bugüne kadar yapılamadı deniyor. Nasıl yanıtlarsınız?

Yıldırım: 25 yıldır AK Parti belediyeciliği İstanbul'a çok şey kazandırdı. 94'te kişi başına 14 litre su veriliyordu şimdi 101 litre su veriliyor. Istranca'dan sayın Cumhurbaşkanımızın belediye başkanımızın döneminde İstanbul'a su getirildi. Melen'den, Sakarya'dan su getirildi. Öyle olduğu için gelecek 40 yılın suyu var. Arıtma şu anda yüzde 99,5. Yeşil alan İstanbul'da 10 milyon metrekareden 60 milyon metrekare şu anda. 1500 otobüsü vardı şu anda 6 bin 500 otobüsü var. Şu anda 376 kilometre metro var. Bu sene sonu açılacaklarla birlikte.

Soru: Mesela Ekrem İmamoğlu'nun söz verdiği indirimler vardı ya. Önce karşı çıkıldı.

Soru:Su indirimi bizim vaadimizde de var. Nitekim AK Parti grubunun önerisiyle ortaya çıktı. Ekrem Bey'in indirim tarzıyla değil bizim tarzımızla kabul edildi.

Küçükkaya: Siz 18 gün boyunca İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı yaptınız. Birtakım uygulamalarınız oldu, şeffaf yönetim, su indirim gibi. Bu 18 gün ne oldu?

İmamoğlu:Binali Yıldırım'ın "yalan konuşma" açıklamasına programa saygım gereği müdahale etmedim. Ben yalan konuşmam. 23 Haziran sürecine dair verdiğim sayılar tamamen belge üzerindendir. Birleştirme tutanağından veriyorum. 6 ilçede yapılan, kiminin sandık bölgeleri belli. Oluşan fark 469. Yani artısı, eksisiyle. Sayın Yıldırım'ın anına pozitif fark budur. Esas fark geçersiz oylardandır. Yanlış kampanya yönettiniz. Kampanyada ampüle bas dediniz. Biz 18 günde vaadettiklerimizi tek tek yerine getirdik. Bizim birçok projemiz kopyalanıyor. Biz açıklad ığımızda ulaşım indirimini parayı nereden bulacaksınız dediler. 25 yıldır yaptıkları, elbette yapacaksınız. 25 yıl.

Yıldırım'ın müdahalesi üzerine Küçükkaya uyardı: Diyalog yok

İmamoğlu 20 saniye alacağım var. Tabii ki yapacaksınız. Sayın Cumhurbaşkanı belediye başkan oldu. İyi de bir dönem geçirdiler o zaman. Bunları inkar etmenin anlamı yok. Su indirimi, ulaşım indirimi bizim önerimiz. Biz taahhüt ettik, yerine getirdik. Bence alkışlasalardı, daha makbuldü. Ama kopyada çekseler, zaten öyle olmalıdır.

Soru:Ekrem Bey, Binali Bey'e bir soru sorar mısınız? Ondan da rica edeceğim.

İmamoğlu'ndan Yıldırım'a soru: Anadolu Ajansı'nın o akşam yaptıkları sizin için neyi ifade ediyor? Sabaha karşı İstanbul'da bilbordlara gönül belediyeciliği kazandı afişlerinin asılmasını hangi yetkiyle kim verdi. Son olarak 'çaldılar' sorusu kime.

Yıldırım:'Gönül belediyecili' afişleri, 39 ilçenin 25'ini kazanmışız. Sonuç buyken kaybettik mi diyecektik. O afişler partimiz tarafından asıldı

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.