Öğretmen mektubu öğretmenleri kızdıracak

Mektubunda abartılı olan bölümler var. Hatta bazı iddiaları hiç inandırıcı olmayabilir. Ama tek kişi de olsa o öyle düşünüyor ve ona saygı duymak gerekir.

Öğretmenlik yaşla, başla yapılan bir iş değil. Heyecan işi. Bu yüzden yaşı kemale ermiş tecrübeli öğretmenlerimize yönelik sözlerini kabul etmek mümkün değil

20’li yaşlarda olup da , hiç de enerjik olmayan on binlerce öğretmen var diye tüm genç öğretmenleri suçlamak ne kadar doğruysa, yaşı 50’nin üzerindeki öğretmenlerimizi yoruldular, artık köşelerine çekilsinler demek de o kadar doğru olur.

İşte çok tartışılacak o mektup:

 

Sayın Güçlü,

15 yıllık sınıf öğretmeniyim ve üzülerek söylüyorum ki bakan haklı. Okulumuzda 3 arkadaşımız geçici görevlendirmelerle başka birim ya da kurumlarda görevli ve bu üç sınıfımızdaki öğrencilerimiz her yıl başka öğretmenlerle ders yılına başlıyorlar. Adeta kayıp sınıflar.

35-40 hatta 45 yıllık öğretmenler canları sıkılmasın diye emekli olmuyorlar, ne enerjileri kalmış, ne de istekleri. Geçmişte çok önemli hizmetler vermiş, pırlanta gibi öğrenciler yetiştirmiş olabilirler ama artık verimsizler.

Bir gurup arkadaşımız ise sınıfta adet yerini bulsun diye üstünkörü ders işleyip aldırdıkları yardımcı kitaplardan konu ile ilgili sayfalarca ödev verip öğretmenliği velilerin üstüne yıkmış durumdalar. Ya da hafta sonu kurslarında, derslerde öğretmenlik yapıp hafta içi okulda dinlenmeyi tercih ediyorlar. Utanarak söylüyorum ki hafta sonu kursunda yazılıda soracağı soruları çözen öğretmen arkadaşlarım var, veliler de öğrenciler de bunun farkında.

Bazı arkadaşlarımız ise sağlık sorunları olmadığı halde rapor kullanmayı, okula her gün geç kalmayı gayet normal karşılamaktalar.

İdarecilerimizi ise kelimelerle ifade edemiyorum.

Diyebilirsiniz ki eğitim sistemimizin neresi doğru ki? Ama ben bir öğretmenim.Sistemdeki diğer yanlışlıklar benim görevimi doğru yapmama engel olmamalı. Bu yanlışlıkların benim motivasyonumu düşürmesine izin vermemeliyim. Kahrolsam da sınıfıma girdiğimde her şeyi ama her şeyi unutmalıyım. Dedim ya ben bir öğretmenim.

Öğretmenlik dünyanın en güzel ve en zor mesleği layığıyla yaparsanız. Ama yukarıda saydığım arkadaşlarım gibi iseniz de dünyanın en kolay işi. Bakanın hedefindeki öğretmenler de bu tip öğretmenler.Ne yazık ki hiç de az değiller . Ben hiç ama hiç üzerime alınmıyorum.

Kral çıplak demek gerekiyor artık.

Bu arada belirteyim bugüne kadar AKP’ye oy vermedim ve vermeyeceğim de. Eğitim Bir-Sen’e de üye değilim. Sadece işini çok ama çok seven aynı zamanda da yaptığı işin sorumluluğunun bilincinde olma kaygısı güden bir öğretmenim.

Saygılarımla…

Önceki ve Sonraki Yazılar

YAZIYA YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.