Taşeron işçi iken sürekli işçi kadrosuna geçen kamu işçileri ile kadroya geçişi gerçekleşmeyen taşeron işçiler gündemde olmaya devam ediyor.

Kadroya geçen sürekli işçiler toplu iş sözleşmelerindeki haklarının genişletilmesini ve diğer kamu işçilerinin sahip oldukları hakları talep ederken kadroya geçişi çeşitli nedenlerle gerçekleşmeyen taşeron işçiler de kadro hakkından faydalanmak istiyorlar.

Hizmet-İş Sendikası Genel Başkan Yardımcısı ve Genel Başkan Vekili Av. Hüseyin ÖZ konuşmasında taşeron işçilerin ve kadroya geçen kamu işçilerinin sorunlarına değindi

Taşeron işçilerin sürekli işçi kadrosuna geçişinin sürecini de anlatan Öz, kadro konusunda kırılma anının 2015, sorunun çözümü noktasında da emin adımların atılma tarihinin de 2017 yılı olduğunu ifade etti.

Genel Başkan Yardımcısı ve Genel Başkan Vekili Av. Hüseyin ÖZ taşeron mücadelesinin tamamen tamamlanmadığını ifade ederek sendika olarak kadro dışı kalan taşeron işçilerin kadro alabilemesi için çalışmalarını kararlılıkla sürdürdüklerini söyledi.

Sürekli işçi kadrosuna geçişi gerçekleşen işçiler için ise bu geçiş süreci içerisinde sorunları çözebilmek için sendikalara mutlaka ihtiyaç olduğunu belirterek sorunların çözümü adına daha güçlü bir şekilde toplanılması ve mücadele edilmesi gerektiğini ifade etti.

“HAK-İŞ ve HİZMET-İŞ Sendikası olarak taşeronlarda çalışanların örgütlenme süreci ile birlikte başka bir dünyaya kapılarımızı açtık” diyen Öz, “2007 yılında taşeron örgütlenmesinde ilk çalışmalara başladığımızda taşeron çalışanları çok ümitsizdi ve kıdem tazminatı, izin hakları, fazla mesai ücretleri, iş sözleşmelerinin feshedilmesi gibi birçok önemli sorunları vardı. O dönemde kendilerine sahip çıkarak kadro ile ilgili çalışmalar başlattık. Uzun bir mücadele süreci sonunda 2014 yılında taşeronda çalışanların sorunlarına kalıcı bir çözüm bulmak amacıyla yepyeni bir kampanya ile Ankara’da “Hakkın Bize Emanet”, “Sendika Seni Korur” temasıyla taşeronda çalışanları Sendikamız ve Konfederasyonumuza bağlı sendikaların çatısı altında toplanmaya çağırdık. 2014 yılında çıkarılan 6552 sayılı yasal düzenlemeyle birlikte taşeronda çalışan arkadaşlarımızın çok önemli sorunları bir anlamda çözüme kavuşturulmuş oldu.

2015 yılında taşeron konusunda kırılma anı yaşandığını belirten Öz, “Dönemin hükümeti ile müzakerelerde bulunduk. Hükümet bize o dönem ÖSP önerisi sundu. Bu talihsiz bir açıklamaydı. Bizde ÖSP gibi ne olduğu belli olmayan bir sistemi asla kabul etmeyeceğimizi ve bununla da sonuna kadar mücadele edeceğimizi her platformda ifade ettik. Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ında bu çalışmanın sağlıklı olmayacağını düşünerek o çalışmanın gündemden kaldırılmasını istemesiyle ÖSP düzenlemesi ortadan kalkmış oldu.

2017 yılına gelindiğinde Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın talimatıyla taşeron sorunun çözümü noktasında emin adımlar atıldı. 2017 yılının sonunda kanun hükmünde kararname ile Kamu Kurum ve kuruluşlarında çalışanlar kamu kurumlarının kadrolarına yerleşti, yerel yönetimlerde çalışanlar özel idarelerde çalışanlar yerel yönetimlerin kurdukları şirketlerde istihdam edilmeye başladılar” diye konuştu.

Taşeron mücadelesinin tamamen tamamlanmadığını ifade eden Öz, “Çalışmalarımız devam ediyor. Kadro düzenlemesinden istifade edemeyen özellikle, kamu kurum ve kuruluşlarında Hastane Bilgi Yönetim sistemlerinde çalışan, personel teminine dayalı ihaleler kapsamında çalıştırılmayan, yemekhane hizmetlerinde çalışanlar, kamu kurumlarının şoför teminine dayalı ihaleler ile çalışanlarında kadrolarını alabilmesi için mücadelemizi Konfederasyonumuz ve Sendikamız çalışmalarımızı kararlılıkla sürdürüyoruz.

Nasıl olsa kadro düzenlemesi çıktı kadrolarımızı aldık dolayısıyla sendikalara üye olmamızın bir anlamı yok gibi bir düşünce yanlış. Geçiş süreci içerisinde sorunları çözebilmek için sendikalara mutlaka ihtiyaç var. Sendikalarımızın çatısı altında daha güçlü bir şekilde toplanmamız ve mücadele etmemiz gerekiyor. Geçiş süreci önemli bir süreç. Bu süreçte sendikamıza sahip çıkmamız çok önemli.” dedi.