'Asgari ücretin altında 90 bin ücretli öğretmen çalıştırılıyor'

'Asgari ücretin altında 90 bin ücretli öğretmen çalıştırılıyor'

'Asgari ücretin altında 90 bin öğretmen çalıştırılıyor'

CHP Yozgat Milletvekili Ali Keven de asgari ücretin altında 90 bin öğretmen çalıştırıldığını öne sürerek, ücretli ve sözleşmeli öğretmen uygulamasının kaldırılmasını talep etti.

CHP İstanbul Milletvekili Ünal Çeviköz, "İstanbul Boğazı'ndan geçen gemi sayısı azalıyor. Dolayısıyla Kanal İstanbul'un bu açıdan gerekçelendirilmesinde hiçbir haklılık payı yok." dedi.

TBMM Genel Kurulunda görüşülen Milli Eğitim Bakanlığı ve Dışişleri Bakanlığı bütçeleri üzerinde CHP Grubu adına konuşma yapıldı. CHP Ankara Milletvekili Yıldırım Kaya, her gün bir önceki günü arar duruma geldiklerini, halkın bütçesinin, tencerenin kaynayıp kaynanamasıyla ilgili olduğunu söyledi.

Kaya, işsizlerin 8 milyonu aştığını, 17 yılda 7 Milli Eğitim Bakanı değiştiğini, 700 bin atanamayan öğretmen olduğunu, binlerce esnafın kepenk indirdiğini, her gün bir kadının katledildiğini ifade ederek, "Ülkenin içinden geçtiği tek adam rejiminin gerçek yüzü günden güne kendini göstermektedir. Ülkemiz uçuruma itilmektedir. Bugün geldiğimiz nokta bir yönetememe noktasıdır, bir beceriksizlik noktasıdır, bir çözümsüzlük noktasıdır. Gözlerimiz görüyor, kulaklarımız duyuyor, ülkemiz her geçen gün çözümsüz bir hale getiriliyor." değerlendirmesinde bulundu

. Milli Eğitim Bakanlığı yatırımlarına ayrılan payın her geçen yıl düştüğünü savunan Kaya, AK Parti iktidara ilk geldiğinde yüzde 17,18 olan payın bugün yüzde 4,65'e gerilediğini söyledi. Kaya, yatırımlara pay ayrılmamasını eleştirerek, "Neden öğrencilerimiz yok sayılıyor? Neden öğretmenlerimiz yok sayılıyor?" diye sordu. Kaya, bütçeyi de "siyanür bütçesi" olarak adlandırdı.

CHP Yalova Milletvekili Özcan Özel, eğitim politikalarının 17 yıldır sürekli değiştirilerek yaz-boz tahtasına çevrildiğini ileri sürdü. Özel, eğitimin iki temel parçasından birinin öğretmen olduğunu belirterek, öğretmenlik meslek kanununun çıkarılmasını istedi. CHP Yozgat Milletvekili Ali Keven de asgari ücretin altında 90 bin öğretmen çalıştırıldığını öne sürerek, ücretli ve sözleşmeli öğretmen uygulamasının kaldırılmasını talep etti. Keven, ağustos 2019'da atanan öğretmenlerin güvenlik soruşturmasının sonuçlanmadığına dikkati çekti. Söz verildiği halde 3600 ek gösterge talebinin de unutulduğunu belirten Keven, öğretmenlerin örgütlenme haklarının önündeki engellerin kaldırılmasını istedi. Keven, Yozgat Lisesi'nin Çanakkale Savaşı'na son üç sınıfını gönderdiğini ifade ederek, okula "şeref madalyası" verilmesini talep etti. -

"ABD Senatosunda birbiri ardına tasarılar geçiyor" CHP İstanbul Milletvekili Ünal Çeviköz, ABD Senatosu tarafından kabul edilen 1915 olaylarıyla ilgili karar tasarısıyla bir ilkin yaşandığını dile getirerek, bugüne kadar her Dışişleri Bakanlığı mensubunun tasarısının engellenmesi için çalıştığını ve başarıyla engellenmesinde rol oynadığını söyledi. ABD Senatosunda kararların birbiri ardına geçirildiğini ifade eden Çeviköz, "Bu durum, Türkiye'nin uluslararası toplum nezdinde ne kadar yalnız kaldığının somut göstergesi olduğunu gözler önüne sermektedir." dedi. Çeviköz, ABD lobi şirketlerine harcanan milyonlarca liranın da çöpe gittiğini öne sürerek, Ermeni soykırımı gibi iddialarla mücadele başta olmak üzere Türkiye karşıtı birçok alanda görev yapan Araştırma ve Güvenlik İşleri Genel Müdürlüğünün 2019'da 11,2 milyon lira olan ödeneğinin 2020'de 5,9 milyon liraya düştüğünü kaydetti. Bu genel müdürlüğün bütçesi yarı yarıya kesildiği için Türkiye aleyhine yürütülen propaganda ve eylemlerle mücadele edilmesinin sağlanamayacağını iddia eden Çeviköz,

"Bütçe dışında başka hükümet unsurları tarafından Amerika'da yine benzer maksatlarla harcanan ve yine oluk gibi, üstelik Donald Trump'a yakın isimlerin lobi şirketlerine akan milyonlarca doların karşılığında elde edilen sonuç, sıfıra sıfır elde var sıfır ise bu mudur başarılı dış politika, başarılı iletişim ve lobicilik faaliyeti?" dedi. - "Montrö lobisi değil, Montrö fobisi" Son olarak "Montrö lobisi"nin ortaya çıktığını söyleyen Çeviköz, Türkiye Cumhuriyeti'nin temellerini oluşturan en önemli belgelerden birinin Lozan Antlaşması, diğerinin de Montrö Boğazlar Sözleşmesi olduğunu belirtti. "Montrö'nün lobisi olmaz. Olsa olsa bu anlaşmadan kurtulmak isteyenlerin 'Montrö fobisi' olabilir. Bundan muzdarip olanların da tedavi edilmesi gerekir." diyen Çeviköz, Kanal İstanbul projesinin ÇED raporunda artan ve tehlikeli hale gelen gemi trafiği ve gemi boyutlarının büyümesinin alternatif bir geçiş güzergahını zorunlu hale getirdiğine yer verildiğini belirtti. Çeviköz, İstanbul Boğazı'ndan 2007'de geçen gemi sayısının 56 bin 606 olduğunu, bu sayının her yıl azalarak 2017'de 42 bin 978'e düştüğünü vurgulayarak, "İstanbul Boğazı'ndan geçen gemi sayısı azalıyor. Dolayısıyla Kanal İstanbul'un bu açıdan gerekçelendirilmesinde hiçbir haklılık payı yok." dedi. Montrö Sözleşmesine göre ticaret gemilerinin serbest geçiş hakkı bulunduğunu belirten Çeviköz, şöyle devam etti: "Bu hak hiçbir şekilde engellenemez.

Yani, İstanbul Boğazı'na sözde bir alternatif inşa edilmiş olması boğazın statüsünü değiştirmez. İstanbul Boğazı'nda ticaret gemilerinin geçiş hakkını engellemek ve trafiği başka bir kanala yönlendirmek, üstelik ücretsiz geçiş yerine bir de kanaldan geçiş için para almak hukuken mümkün değildir. Montröyü ortadan kaldırmak ise Türkiye'nin kendi kendine egemenlik haklarından vazgeçmesi sonucu doğuracağını, Lozan ve Montrö ile kurulmuş olan hassas ve bize bağımsız, egemen haklar tanıyan dengenin de ortadan kalkmış olacağını kayıtlara geçirmek isterim." CHP İstanbul Milletvekili Oğuz Kaan Salıcı da Doğu Akdeniz'de AB, İsrail ve Mısır'ın Türkiye'nin karşısında olduğunu söyledi. AK Parti'nin iktidara "sıfır sorun" politikasıyla geldiğini ancak bunun 17 yılın sonunda "yalnızlık politikasına" dönüştüğünü ileri süren Salıcı,

AK Parti'nin tezleri doğruysa ABD, Rusya ve komşu ülkelerin tamamının neden Türkiye'nin tezlerinin karşısında bir siyaset izlediğini sordu. Sözde Emreni soykırımı ile ilgili tasarının ABD Senatosu'dan geçmesine de değinen Salıcı, Türkiye'nin dış politikasının bir zaafa uğradığını ve bunun gelecek kuşakları da etkileyeceğini savundu.

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.