Kurban Bayramı’na sayılı günler kala Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Tevfik Özlü sosyal medya üzerinden önemli bir uyarıda bulundu. Özlü Kurban Bayramı’nın Ramazan Bayramı’ndan daha riski olduğunu vurguladığı açıklamasında, “Bayram, başka etkinliklere benzemez. Kurban ritüeli nedeniyle, bu Bayram, Ramazan Bayramından daha riskli. Ülkemizin her evinde yaşanan ve 83 milyonun katıldığı bir etkinlik söz konusu. Çok dikkatli ve hazırlıklı olmalıyız. Bu tedbirler riski ortadan kaldırmaz, ama azaltabilir. “ ifadelerini kullandı.

Toplu taşımada bulaşma riski var
Kurban bayramında iyi yönetmemiz gereken riskler: bayram/tatil nedeniyle kentlerden kırsala, büyük kentlerden küçük kentlere insan hareketliliği; hayvan pazarlarında ve kurban kesim yerlerinde kalabalıklaşma; bayram namazı, bayramlaşma sırasında virüsün yayılması olasılığıdır.

Bayram seyahatleriyle, virüs, büyük kentlerden Anadolu’ya, kırsal alanlara yayılabilir. Toplu taşıma sırasında da bulaşma riski var. Turizm bölgelerinde oluşacak aşırı kalabalıklaşma ile de bulaşma olabilecektir.

Abdest alma sırasındaki yoğunluk riski arttırır
Kurbanlık satın almak için çok sayıda kişinin, hayvan pazarlarını gezmeleri; görevli, satıcı, alıcı çok sayıda kişinin beraber bulunması; buralarda hijyenin sağlanmasındaki güçlük; telaş, acelecilik, sıcak gibi nedenlerle kurallara uyumun düşük kalması riski artıracaktır.

 
30 milyon yurttaşın bayram namazı için toplanması; secdede ağız ve burnun halıya teması; namaz sonrası bayramlaşmalar; camiye girip çıkma, abdest alma sırasında oluşabilecek yoğunlaşma; buralarda kurallara uyumun denetlenmesindeki zorluk da riski artıracaktır.

Kurban kesiminin, tüm mahalle ve köylerimizde yapılmasından tam olarak denetlenememesi; hisseli kesim nedeniyle çok sayıda kişinin bir araya gelmesi; kesim yerlerinin yetersizliğiyle, buralarda hijyenin sağlanmasındaki güçlük ve tedbirlere uyumun düşük kalması diğer risklerdir.

Hayvan pazarlarında sıkı denetim yapılmalı
Kurban etinin dost, akraba ve komşularla yenilmesi; bayramda yaşlıların ellerinin öpülmesi; bayram ziyaretlerinde temas, yeme içme; aile içinde, dost, arkadaş ve komşular arasında maske ve mesafe gibi tedbirlere uyumun düşük kalması da önemli risklerdir.

Kurban Bayramında riskleri azaltmak için yurttaşlarımızı uyarmalı, önerilerde bulunmalıyız. Toplu taşımada, hayvan nakilleri, turistlik tesisler, yol güzergahlarındaki tesisler, hayvan pazarları ve kesim yerlerinde sıkı denetimler yapılmalı ve cezai yaptırımlar uygulanmalı.
Vekaletle kurban teşvik edilmeli. Hayvan pazarı, kesim yerine gitmeden, insanların kurbanı kesilip, eti teslim edilmeli. Hayvan pazarları ve kesim yerlerinin sayısı artırılmalı, alanlar genişletilmeli; yeterli sayıda lavabo, sıvı sabun, kağıt havlu, el dezenfektanı olmalı.

 
Buraların bakımı; girişte ateş ölçümü, semptom sorgulaması; alana göre içerideki kişi sayısının kontrolü; fiziki mesafenin korunması; maskesiz girilmemesi; hijyene uyulması için ilgili kişi ve kurumlar ile bunların görev, yetki ve sorumlulukları tanımlanıp ilan edilmeli.

Namaz sonrası tokalaşma olmamalı
Bu alanlar sıkı denetlenmeli; denetimleri kimin (belediye, valilik, kolluk kuvvetleri, zabıta…) ne sıklıkla, nasıl yapacağı ve cezai yaptırımların nasıl uygulanacağı netleştirilmeli.

Mümkünse, bayram namazı açık havada kılınmalı; kişiler arası en az 1 m mesafe olmalı; maskesiz gelinmemeli; giriş ve çıkışta kalabalıklaşma olmaması için uyarılar yapılmalı; namaz sonrası bayramlaşma, temas, tokalaşma olmamalı.

Namaz öncesi cami, halılar, lavabo, abdest alma yerleri, tuvaletler ve çevre yüzeyleri temizlenip dezenfekte edilmeli; cemaat evinden seccadesini getirerek, onun üzerinde namaz kılmalı; müftülükler, din görevlileri, bu kuralları önceden cemaate duyurmalı.
Bayramlaşmanın tercihen telefonla, görüntülü arama ile yapılmalı; bayram ziyaretleri kısa tutulmalı, mümkünse açık havada yapılmalı; maske ve mesafe korunmalı; bu sırada el öpme, sarılma, temas ile yeme içme olmamalı; yemek davetleri yapılmamalı ve davetlere katılmamalı.