EGE ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ HASTANESİ’NDE ÇALIŞAN SAĞLIK EMEKÇİLERİNİN EMEĞİ VE ALIN TERİ İÇİN EYLEMDEYİZ

Türkiye Sağlık İşçileri Sendikası olarak, Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’nde çalışan sağlık emekçilerine toplu sözleşmeden kaynaklanan alacakları olan geriye dönük ödemeler yapılmadığı için Rektörlük önünde oturma eylemi başlattık. 

Eyleme Genel Başkan Yardımcılarımız Adem Sarıçoban ve Süleyman Turgut, TÜRK-İŞ İzmir 3. Bölge Temsilcisi Hayrettin Çakmak, İstanbul Şube ve Kadıköy Şubelerimizin Yönetim Kurulunun yanı sıra Ege Üniversitesi Hastanesi’nde çalışan çok sayıda sağlık emekçisi katıldılar.

Ege Üniversitesi Rektörlüğünün işçilerin geriye dönük haklarının ödenmesi için sağlık emekçileri slogan atarak, ıslık eşliğinde alkış tuttular. 

Konuyla ilgili basın açıklaması yapan Genel Başkan Yardımcımız Adem Sarıçoban, Toplu İş Sözleşmenin 4 ay önce imzalandığını hatırlatarak, 4 aydır işçilerin alın teri ve emeklerinin karşılığını alamadığını söyledi. 

Türkiye Sağlık İşçileri Sendikası olarak Ege Üniversitesi yetkilileriyle ödemelerin yapılması için onlarca görüşme yaptıklarını belirterek şunları söyledi:

“Bize söyledikleri tek şey kurumda para yok. Buradan sesleniyoruz Türkiye’nin her yerine Maliye Bakanlığı para gönderirken parasını almayan bir tane iş yeri kalmazken Ege Üniversitesinin parası neden gelmez.

Buradan çağrımız şu Sayın Rektör Hocam, eğer kurumu yönetemiyorsanız, maliyeden para isteyemiyorsanız ya da Maliye Bakanlığı Sizi ciddiye almıyorsa, sizi dinlemeyip para göndermiyorsa, bunları açıkça ifade edin. Eylemi burada değil, sizinle beraber Maliye Bakanlığının önünde yapalım. Bunun çağrısını da yapın. Artık bu kurumları liyakatli yetkili insanlar yönetsin istiyoruz.

25 gün önce tam 8 gün iş bırakma eylemi yaptık. Türkiye’de tarih yazdınız ama maalesef ne gözleri görüyor ne de kulakları duyuyor. Biz diyoruz ki kamu kurumlarında kamu işçisiyle cebelleşmeyin.

İşçinin alın terinin hakkını verin. Bizler sadaka istemiyoruz. Çalıştığımız işin karşılığını alın terimizin hakkını istiyoruz. 
Daha önceki yaptığımız görüşmelerde bize kendileri söz verdiler. Dediler ki ayın ortasında 36 milyon ödeme yapacağız. Ayın sonunda da geriye kalan parayı ödeyeceğiz. Tamam dedik anlaştık.

Eyleme ara verdik. Sayın Rektör devreye girdi, bize bir hak daha verin ödeme yaptıracağız dedi. O hakta doldu. Perşembe günü aradık. Yine bize para yok dediler. Bizler Maliye Bakanlığıyla görüşüyoruz. TÜRK-İŞ’ in ve Sendikamızın Genel Başkanı Maliye Bakanlığıyla görüştü. Maliyenin ifadesi şudur. Biz kuruma 220 milyon lira para gönderdik. İş bizden çıkmıştır dendi. 

Sayın Rektör ise bize para gelmedi diyor. O yetmedi sendikamız uğraştı perşembe günü 152 milyon lira daha girdi kuruma hala para yok diyorlar. İşçinin alın terini şirketlere peşkeş çekiyorlar. Bunu yaptırmayacağız. 

Buradan anlıyoruz ki Sayın Rektöründe, Başhekiminde hastane yönetiminde önceliği şirketlerdir, peşkeş çektikleri yerlerdir. Buradan ifade ediyorum, yandaşları beslemeyi bırakın. Buradan bir kez daha söylüyorum yandaşları beslemeyi bırakın. İşçinin alın terini hemen derhal verin.

Bu saatten sonra eylem yerimiz burasıdır. Bugünden itibaren hem hastanede iş bırakma eylemi yapacağız. Hem burada oturma eylemi yapacağız. Sendikamız yöneticilerimiz, temsilcilerimiz burada otururken, hastanede bugün saat 1-2 arası çalışmayacağız. Oturma eylemine başlıyoruz. Yarın sabaha kadar bize dönüş olmazsa burada oturma eylemi devam ederken, hastanede saat 8’den itibaren çalışmıyoruz. 

Biz ciddiyiz. Bizi ciddiye alın. Biz işçileriz. Alın terinin gerçek sahipleriyiz. Biz pandemide ölenleriz. Sağlık ekip işidir. Biz böyle görüyoruz. Kapıdaki değerli güvenlik kardeşimden başhekime kadar herkes sağlık emekçisi, sağlık çalışanıdır. Bizler bunun farkındayız.

Ama maalesef bizi yönetenlerde, hastaneyi yönetenlerde bunu böyle görmüyorlar. Onlar sadece işlerinin yürümesini istiyorlar. Açıkça söylüyorum. Geçtiğimiz günlerde 8 gün eylem yaptığımızda dediler ki kurumun zararı bu kadar. Acile hasta alamıyoruz. Hani biz kurumun sahipleri değildik. Hani biz sağlık çalışanı değildik ya. Eğer bizi görmezseniz alın terimizin karşılığını vermezseniz sağlık çalışanlarının gücünü göreceksiniz. 

Biz sendika olarak kararlıyız. Bir grup yandaş işçiye çağrı yaptırıyorlar. Diyorlar ki eylem yapmayın başınız yanar. Teminatınız sendikamızdır. Teminatı kanunlardır. Anayasadır yasalardır. Eylemlere katılanlara, eylemlerden dolayı bir tane savunma istenirse, bir tane tutanak tutulursa, yer değişikliği yaparlarsa süresiz iş bırakırız buradan söylüyoruz.

Tek uzlaşma yolu var, işçinin alın terinin karşılığı olan, geriye dönük paraların tamamı hesaplara geçtiği güne kadar mücadeleye devam edeceğiz. Paralar ödenmediği sürece uzlaşma olmayacak.”

Basın açıklamasının ardından, Başkanlarımız ve sağlık emekçileri rektörlük önünde oturma eylemine devam ettiler.