Okula başlama yaşında iki formül

Okula başlama yaşında iki formül

Okula başlama yaşında iki formül

”Çözülmesi gereken çok acil bir, iki konu var. Onları başlangıçta mutlaka çözmemiz gerekiyor. En acil ve en çok da insanların kafasında soru işareti olan konu yaş meselesi”


Milli Eğitim Bakanlığı  (MEB) Müsteşarı Emin Zararsız, zorunlu eğitimi kademeli olarak 12 yıla çıkaran  düzenleme kapsamında, çözülmesi gereken çok acil bir, iki konu bulunduğunu  belirterek, ”Bunlardan biri mecburi ilköğretime başlama yaşı meselesi. ”60-72  ay çağ grubunda ne kadar öğrenci var, bunu Nüfus Vatandaşlık İşleri ile Adrese  Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi ile belirlemeye çalışıyoruz. Bunu bizim bilmemiz ve  okullarda şube sayısını buna göre artırmamız gerekiyor” dedi.

 

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün, kamuoyunda ”4 4 4” olarak bilinen ve  zorunlu eğitimi kademeli olarak 12 yıla çıkaran 6287 sayılı ”İlköğretim ve  Eğitim Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun”u  onaylamasıyla Milli Eğitim Bakanlığı çalışmalarını hızlandırdı.

 

Bakanlık Müsteşarı Emin Zararsız, konuya ilişkin bakanlığın yaptığı  çalışmaları anlatırken, kanunun yürürlük tarihinin dün itibariyle  başladığını ancak Bakanlar Kurulu’nun bir eğitim öğretim yılı erteleme yetkisi  olduğunu söyledi.

 

Bu yetkinin kullanıp kullanılmayacağını kestirmenin şimdiden mümkün  olmadığını belirten Zararsız, ”Dolayısıyla biz ertelenmeyecekmiş gibi, hemen  önümüzdeki eylül ayında başlayacak 2012-2013 öğretim yılında uygulama yürürlüğe  girecekmiş gibi her türlü hazırlığımızı yapmak zorundayız” diye konuştu.

 

Kanunun 30 Mart’ta TBMM’de kabul edilmesinin ertesi gününden itibaren  toplantılar yaptıklarını, görev dağılımlarını gerçekleştirdiklerini anlatan  Zararsız, her genel müdürlüğün bu görev dağılımı çerçevesinde çalışmalarını yoğun  şekilde yürüttüğünü söyledi.

 

Zararsız, mevzuata, müfredata ve okulların ayrılmasına ilişkin  çalışmaların devam ettiğini kaydetti.

        

-En acil konu, mecburi ilköğretime başlama yaşı-

        

Çözülmesi gereken çok acil bir, iki konu bulunduğunun altını çizen  Zararsız, ”En acil ve en çok da insanların kafasında soru işareti olan konu, yaş  meselesi” diye konuştu.

 

İlköğretime kayıtların 1 Haziran itibariyle başlayacağını belirten  Zararsız, kanundaki tanımlamaya göre eylül sonu itibariyle 5 yaşını tamamlayıp, 6  yaşından gün almış kişilerin ilköğretim çağına girdiğine ilişkin bir hüküm  bulunduğunu anımsattı.

 

Bu konunun kanun Meclis’e geldiğinden beri tartışıldığını belirten  Zararsız, 60-72 ay meselesinin şu anda kendilerini en çok meşgul eden konu  olduğunu ifade etti.

 

Okullara kayıtların otomatik yapıldığını anımsatan Zararsız, adrese  dayalı nüfus kayıt sistemine göre o yıl itibariyle kayıt olması gereken bütün  çocukların kaydını sistemin yaptığını belirtti.

 

İlköğretime, 72 aydan büyük olanların her şekilde kayıt olacağını  vurgulayan Zararsız, şöyle devam etti:”Ama 60-72 yaş grubundaki çocuklar için bir hazırlık içerisindeyiz, bu  konuda kesin karar verilmedi. Sayın Bakan açıklamalarında da 60-66 ay, 60-67 ay  arasında bulunanların velilerin izni ve çocuğun bedensel gelişimine göre kayıt  yapılabilmesi gibi bir ihtimale dayalı olarak çalışma yapıldığını söyledi. 67  veya 68 aydan büyük çocukların ise mutlaka kaydının olacağına ilişkin bir  açıklama yaptı. Biz de o çerçevede, o çağda ne kadar nüfus var, onun ne kadarı  60-66 veya 67 ay arasında, ne kadarı 67, 68-72 ay arasında onu belirlemeye  çalışıyoruz.”

 

Nüfus Vatandaşlık İşleri ile Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi ile bunu  belirlemeye çalıştıklarını anlatan Zararsız, ”Bu şu açıdan önemli, eğer belli  bir aşaması velisinin isteğine bırakılıp, belli bir aşaması zorunlu olursa ne  kadar öğrenci fazladan gelecek. Bunu bizim bilmemiz gerekiyor. Okullarda şube  sayısını buna göre artırmamız gerekiyor. Yok tamamı gelecekse o belli, 1 milyon  250 bin civarında yeni ilave öğrenci gelecek” diye konuştu.

 

Zararsız, bu konuda genelge hazırlığı içerisinde olduklarını bildirerek,  bütün valiliklere, il milli eğitim müdürlüklerine duyuru yapacaklarını kaydetti.

*****

        

”5, 6, 7 ve 8. sınıftakiler isterlerse mevcut okullarında kalabilecek”

        

İlkokul, ortaokul ve liselerin ayrı ayrı binalarda olacağını belirten  Zararsız, şöyle devam etti:”Kanunda geçici bir maddemiz var, ’5, 6, 7 ve 8. sınıflarda okuyan  öğrenciler mevcut okullarında öğrenimlerini tamamlar’ diye. Bunun ikisini telif  edici bir düzenleme yapmamız gerekiyor. Burada 5, 6, 7 ve 8. sınıfta okuyan  öğrenciler isterlerse mevcut okullarında öğrenimlerine devam edebilirler. Ama o  fiili olarak devam etmekte olduğu okulun öğrencisi olmaya devam edecek, resmi  olarak ise ortaokul öğrencisi olacak. Bu ayırma işini de biz hemen bu sene  itibariyle yapmak durumundayız. İşte burada, yoğun bir çalışma gerekiyor.”

 

İl milli eğitim müdürleriyle yaptığı toplantıyı hatırlatan Zararsız,  şunları kaydetti:”Bazı talimatlar vermiştim. Bütün illerinizde, ilçelerinizde ve  köylerinizdeki ilköğretim okullarınızı eğitim bölgelerine göre yeniden bir masaya  yatıracaksınız. Mesela aynı mahalledeki ilköğretim okulunun bir tanesini ilkokul  olarak, diğerini ortaokul olarak ayıracaksınız. Eğitim bölgesini birazcık  genişletip, ilkokul olarak ayırdığınız ilkokula hangi bölgeden çocukların  geleceğini, ortaokul olarak ayırdığınız ortaokula hangi bölgeden çocukların  geleceğini belirleyeceksiniz demiştim. Çalışmalar neredeyse 20 gündür devam

 ediyor.”

         ”Köylerde kapatılan okullar açılacak mı” sorusu üzerine Zararsız, ”O,  şartlara göre olacak. Şimdi köylerde kapatılan okullardaki temel kapatma kriteri,  yeterli öğrenci olmaması. Bu düzenlemeyle birden bire o köyde yeterli sayıda  öğrenci olacak diye bir durum söz konusu değil” dedi.

        

”İkili eğitim artacak”

        

Zararsız, ilköğretim 1, 2, 3, 4. sınıflarda öğrenci sayısını esas almak  ve bu sınıflarda 10 veya altında öğrenci kalmışsa onları taşıma kapsamına almak  durumunda olduklarını belirterek, 10’nun üzerinde öğrenci varsa o okuldaki  eğitimin devam edeceğini söyledi. Taşıma merkezlerini arttırma imkanının olduğunu  ifade eden Zararsız, ”Çünkü artık bu sene 8. sınıf bitiren öğrenci, ’eğitime ara  verdim’ diyemeyecek. Otomatik olarak liseye kayıt olacak” diye konuştu.

 

Liseye, merkezi sınavla ve sınavla öğrenci almayan okullara yerleşme  şeklinde, iki tür kayıt olduğunu anımsatan Zararsız, şunları kaydetti:”Seviye Belirleme Sınavlarına göre yerleştirme yapıldıktan sonra geriye  kalan bütün 8. sınıf öğrencilerin tercihlerini almak durumundayız. Orada ’ben  seni otomatik olarak liseye, meslek lisesine kayıt ediyorum’ diyemeyiz.  Dolayısıyla lise 1’lerde bu sene ciddi manada öğrenci artışı meydana gelecek.  Geçen sene ilköğretimi bitirip de liseye başlayan öğrenciler toplam öğrenci  sayısının yüzde 85’ine ulaşmıştı, yüzde 15 açığımız vardı.”

 

Zararsız, ”İlkokullarla ortaokulların bina olarak ayrışması meselesi  fiziki olarak zor değil mi” sorusunu şöyle yanıtladı:”Bunun mümkün olduğu yerler de olmadığı yerler de var. Büyükşehirlerde  bu biraz daha kolay, aynı mahallede birden fazla ilköğretim okulları var. Ama  yerleşim yeri küçüldükçe, birden fazla ilkokul olmayan yerler var. Orada da  düşüncemiz şu, ortaokul öğrencileri öğrencileri sabahçı, ilkokul öğrencileri de  öğlenci olarak devam edecekler. İkili eğitime geçeceğiz birçok yerde. İkili  eğitim birazcık daha artacak.

 

Önümüzdeki birkaç yıl içerisinde yatırım bütçemiz ciddi manada artacak,  hem ortaokulu hem lise düzeyindeki okul planlamasını yapmak suretiyle bu açığı  kapatmaya çalışacağız. 2-3 sene içerisinde bu açık rahat kapatılır. Burada  sıkıntı çıkacağını sanmıyorum.”

        

”Daha hafif bir müfredat”

        

Zararsız, bir taraftan müfredat çalışmalarının da devam ettiğini  belirterek, anasınıfıyla birinci sınıf müfredatının harmanlanmasıyla elde edilmiş  daha hafif bir müfredatın, birinci sınıflarda uygulanması için çalışıldığını  söyledi.

 

”İlköğretim birinci sınıfta farklı yaş gruplarındaki öğrenciler aynı mı,  ayrı mı sınıflarda olacak” sorusu üzerine Zararsız, ”Fiilen ayırmak çok gerekli  değil. Ayırmaya engel de yok mecburiyet de yok” yanıtını verdi.

 

”Bu sene ilkokul birinci sınıflarda, lise birinci sınıflarda şube  sayımız artacak” diyen Zararsız, bunun bir sıkışmaya yol açacağını ancak bir kaç  yıl içerisinde normal hale dönüşebileceğini söyledi.

 

Dünya ülkelerindeki haftalık ders saatlerine bakıldığında Türkiye’nin  birçok ülkeden daha iyi durumda olduğunu ifade eden Zararsız, ”Lüksemburg  birinci sınıfta bir yıl içerisinde bin 8 saat ders yapıyor, Türkiye ise 720 saat  ders yapıyor” dedi.

 

Müfredatın sürekli yenilendiğine işaret eden Zararsız, acil olarak  birinci sınıf müfredatının üzerinde çalışılması gerektiğini, bunun için  yoğunlaşıldığını kaydetti.

        

”Seçmeli dersler lisedeki alanlara göre gruplandırılacak”

        

Mevcut seçmeli dersleri de gözden geçirdiklerini anlatan Zararsız,  lisedeki alanlara göre seçmeli derslerin gruplandırılacağını söyledi.

 

Yeni konulan seçmeli dersler ”Kur’an-ı Kerim” ve ”Hz. Peygamberimizin  Hayatı” için de müfredat çalışmalarının yapıldığını anlatan Zararsız, ”Bakanlar  Kurulu’nun kanunun uygulamasını erteleme yetkisini kullanması, bizim hazır  olduğumuz alanlarda uygulamanın başlatılmasına engel değil” diye konuştu.

*****

 

Kanunun vatandaş tarafından daha iyi anlaşılabilmesi için il ve ilçe  görevlilerin gerekli açıklamaları yapabileceğini aktaran Zararsız, bakanlığın  ”Alo İletişim Hattı”nın da bu konuda devreye sokulabileceğini söyledi.

        

”5. sınıftaki sınıf öğretmenlerini orada kullanacağız”

        

”Zorunlu eğitimin 12 yıla çıkmasıyla öğretmen ihtiyacı yaşanacağı”  tartışmalarına da yanıt veren Zararsız, kamuoyunda 5. sınıftaki sınıf

öğretmenleri üzerinde sıklıkla durulduğunu söyledi.

 

Zararsız, ”Bu sene ilkokul birinci sınıfa başlayacak öğrenci sayısı çok  ciddi artacağından şube sayımız artacak. Biz, 5. sınıftaki sınıf öğretmenlerini  orada kullanacağız. Orada bir öğretmen açığı olacak diye bir şey söz konusu  olamaz” dedi.

 

Emin Zararsız, şunları kaydetti:

”Branş öğretmenlerinde bir miktar açığımız olacak. Sınıf öğretmenlerinde  herhangi bir sıkıntımız olmayacak. Yeni konulan seçmeli dersler dolayısıyla  Kur’an-ı Kerim ve Hz. Peygamberimizin Hayatı dersleriyle ilgili açık meydana  gelecek. Bunların hepsi hemen önümüzdeki yıl kapatılması zorunlu bir açık da  değil, mevcut sistem içerisinde norm fazlası öğretmenlerimiz var onların  değerlendirilmesi gerekecek. Bazı derslerin örneğin Kur’an-ı Kerim dersi gibi, bu  derslere Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi dersine giren öğretmenlerimiz var, İmam  Hatip Liselerinde meslek liselerine giren öğretmenlerimiz var, onların bu dersi  verme imkanını kullanacağız.”

 Milliyet

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.