Hizmet ihalesi yapılamadığı gerekçesi ile zamsız çalışan Bornova Belediyesi temizlik işçileri sendikaları ücret zammı için mücadeleye çağırdı.

 

Genel-İş 7 No’lu Şubenin örgütlü olduğu Bornova Belediyesinde çalışan temizlik işçileri, 4734 sayılı ihale yasasına göre belediyelerdeki temizlik işleri birimlerinde; personel çalıştırılmasına dayalı hizmet alımı ihalesi yapılamadığı için yıllarca zamsız çalıştıklarını söyleyerek “Artık yeter” dedi.

 

 

'KADRO' SONRASI DURUM DEĞİŞMEDİ

 

Yasa nedeniyle örgütlenseler dahi toplu iş sözleşmesi imzalanamadığı için asgari ücrete mahkum edildiklerini söyleyen işçiler, “kadro” uygulaması sonrası da bu durumun değişmediğini belirterek, fedakarlık çağrılarına tepki gösterdi. Bir an önce ücretlerine zam yapılmasını isteyen temizlik işçileri, asgari ücretin yükseltilmesi, işçi ücretlerinden vergi kesilmemesi gibi taleplerini de sıralayarak tüm sendikalara ortak mücadele çağrısı yaptı.

 

‘ASGARİ ÜCFRET EN AZ 2 BİN 500 TL OLMALI’

 

Mesai çıkışı yan yana geldiğimiz işçilerden ilki temizlik biriminde çalışan Özgür. Daha sorumuzu bitirmeden konuşmaya başlayan Özgür, “Krizi hiç sorma işçiler perperişan, alım gücü yok, geçim sıkıntısı çok. Hayat pahalı, her şeye zam yapıyorlar, öyleyse işçi maaşlarını da yükseltsinler. Bizim talebimiz bu. Asgari ücret en az 2 bin 500 olmalı. Zaten temizlik birimi olarak yıllardır maaş alamıyoruz. Bir de enflasyon ve zamlar eklendi mağduriyetimize” diyor.

 

SENDİKALARA BİRLİK OLMA ÇAĞRISI

 

“Tasarruf, fedakarlık diyerek bizden aldıklarını zenginlere veriyorlar” diyen Özgür şöyle devam etti: “Bir işçiden normalde vergi alınmaması lazım, ama bizden vergi alıp patronların vergi borçlarını siliyorlar. Ayrım yapmadan, sendikalar işçinin arkasında durmalı ki faturayı bize kesmesinler. dedi.

 

‘ZEKAT VERİRDİM, ŞİMDİ MUHTACIM

 

Yine başka bir temizlik işçisi olan Mustafa, “Geçtiğimiz gün asgari ücret hesaplaması yaptım, krizden zamlardan dolayı asgari ücret 350 lira erimiş. Gittim 5 liralık salça alayım dedim olmuş 9 lira” dedi. Eskiden çiftçilik yaptığını ancak artık geçinemez hale geldikleri için göç ettiklerini aktaran Mustafa, krizin etkisini tam olarak gösteremediğini vurgulayarak şunları söyledi: “Ben köylüyüm, elli tane malım vardı, her sene bir tanesini zekat verirdim. Şimdi ben zekata muhtaç oldum” diye konuştu.

 

‘MAAŞIN YARISI VERGİYE GİTTİ, YARISI ERİDİ’

 

İsmini vermeyen genç bir işçi ise tepkisini şöyle dile getirdi: “Tek bir şey soracağım; O çok sevdikleri patronlardan biri, örneğin Güler Sabancı fedakarlık etti mi? Krize biz sebep olmadık faturasını da biz ödemeyeceğiz.”

 

Başka bir işçi ise “Evde üç kişiyiz, sadece buzdolabı çalışıyor, akşam 7’de klima çalışıyor bir iki saat. Elektrik, su doğalgaz, internet 650 lira fatura ödüyorum. Ev kira olsa yandık, çocuk da geliyor... Anlayacağınız onlar koltuk sevdasında biz yaşam savaşında...” diyor.

 

Başka bir işçi ise şunları söylüyor: “Bütün KOBİ’lerin vergi borçlarını sildiler ama bize bir şey yok, çünkü biz eşeğiz. Nasıl olsa bizim ses çıkarma hakkımız yok, biraz konuştun mu kendini kodeste buluyorsun. Genelinden yereline hep aynı. Benim elektrik faturam gelmiş 120 lira. Elektrik kullanımı 52 lira geriye kalan vergisi şusu busu 68 lira. Zenginin faturasını, vergisini biz ödüyoruz. 2020’ye kadar sözleşme imzalayamıyoruz, temizlik işçisi olarak 5 yıldır zam alamadık, nasıl fedakarlık yapalım. İnsani koşullarda çalışmıyoruz ki. Biz maaşlarımıza zam istiyoruz.”

 

‘15 GÜNDE MAAŞ BİTİYOR’

 

İsmini vermek istemeyen bir park ve bahçeler işçisi ise “Emperyalistler arası paylaşım savaşının sonuçlarını yaşıyoruz; çünkü emperyalizme göbekten bağımlıyız. Olan da bize oluyor” dedi. Zamlardan ciddi bir şekilde etkilendiklerini aktaran işçi, “Maaşımız önceden ucu ucuna yetiyordu. Ayın son haftasına kadar geliyorduk veya üçüncü haftasında falan bitiyordu. Şimdi bariz 15 günde bitiyor. Küçük küçük rakamlarla bakıyorsun cepte para kalmamış, faturaların hâlâ duruyor. Ki sürekli mesaiye kalmamıza rağmen” dedi.

 

‘BELEDİYENİN ÇOK AYIBINI ÖRTTÜK’

 

Hükümlü kadrosundan işe giren temizlik işçisi Murat ise ekonomideki sıkıntı dolayısıyla belediyelerden yapılan bütçe kesintilerine değindi: “Ben eski hükümlüyüm, cezamı çektim. Artık yeter, emeğimle geçineyim dedim işe girdim. Geçinemiyorum. Bu maaşlar ve bu çalışma koşullarıyla yaşayabilmek için suç işlemek gerek. Şimdi kriz yok diyorlar, iyi de bu işçi niye aç. Herkesi suça teşvik ediyorlar... Belediye bütçelerinden yüzde 30 kesintiye gideceklermiş. Bize yansır mı bilmiyorum ama bize yansırsa şöyle söyleyeyim, biz zaten Bornova Belediyesinin çok ayıbını örttük. Bir günlük eldiveni bir hafta kullandık. Yahu ben bu ellerle yeri geliyor, çöpten işkembe topluyorum, bir günlük eldiven beş gün kullanılır mı? Konak Belediyesi günlük eldiven veriyor işçilere, kullanıyorlar atıyorlar biz yeri geldik onların kullanıp attığı eldivenleri toplayıp kullandık. Daha bizden bir şey beklemesinler.”

 

Evrensel