Ebru Şallı oğlunu kaybettikten sonra

Ebru Şallı oğlunu kaybettikten sonra yorum yağdı

 Ebru Şallı; geçtiğimiz aylarda 10 yaşındaki, lenf kanserine yakalanan oğlu Pars’ı kaybetmişti. Zor günler geçiren ve yavaş yavaş bu günlerini atlatmaya çalışan Ebru Şallı’ya kötü yorumlar gelmiyor değil. Ebru Şallı’nın gelen kötü yorumlara tepkisi ne oldu? Ebru Şallı oğlunu kaybettikten sonra mutlu olamaz mı?

Nisan ayında lenfoma tedavisi gören oğlunu kaybeden Ebru Şallı hakkında acısını nasıl yaşadığıyla ilgili iyi/kötü herkesin bir fikri var. Herkesin kafasından bir ses çıkıyor her durumda olduğu gibi… Belli bir süre dış dünyayla bağını koparan Ebru Şallı’nın yavaş yavaş normal hayatına dönmeye başlamasıyla daha da çoğalıyor tabii ki bu sesler.


Normal mi?
Instagram hesabını aktif kullanan Ebru Şallı tatil fotoğraflarını paylaşmıştı. Her ortamda az/çok konuşulduğu gibi “Sizce de Ebru Şallı’nın bunu yapması normal mi?” sözleri sosyal medyada da yankılandı. Yaptığı bir fotoğrafa çirkin bir eleştiri gelince de Ebru Şallı tepkisini gösteremeden edemedi haliyle.


“Kimseye hesap vermeyeceğim…”
Ebru Şallı da tepkisini; “Ne zavallı ve nefret içinde bir yazı. İçinin nefretini kusmuş. Neyi hazmedemedi bu kadıncağız. Nefretle bir yere gelemezsin zaten. O nefret yüzüne böyle yansır işte. Benim arkamda ordu var. Koskoca Türkiye Cumhuriyeti var. Sen neden bahsediyorsun? Çocuğumun yasını tutma şeklimin, hesabını kimseye vermeyeceğim. Sen kimsin?” bu sözlerle dile getirmiş.
Nasıl olur da…
Aslında verilmesi gereken en doğru ve mantıklı tepkiyi vermiş Ebru Şallı. “Çocuğumun yasını tutma şeklimin hesabını kimseye vermeyeceğim” diyerek. Çünkü herkesin kafasında bu algı var. Bir anne evladını kaybetmiş ve “Nasıl olur da hayatını yaşayabilir, hesabı mutlaka sorulmalı” moduna geçiyor hemen hemen herkes. Acısına orta olmak ve mutluluğunu istemek varken, herkes nasıl mutlu olacağını değil de acısını nasıl çekmesi gerektiğini söylüyor.


Aklına geleni diline getiriyor
Kimse kimin neler yaşadığının hangi acıları çektiğinin ve kalbinin kırılmasını umursamadan kafasına geleni diline getirmeye ve kelimelere dökmeye utanmıyor. Gerçekten enteresan. Ebru Şallı’nın bu acıyı kaldıramayıp canına kıyması mı bekleniyor? O zaman mı arkasından “Vay gerçekten de iyi bir anne” denilir?


Anneliği sorgulanıyor
Ayrıca durumla ilgili şöyle bir taraf da var. Kimse Harun Tan’ın çektiği acıyla ilgilenmiyor gibi sanki. Neden ortada bir çocuk olduğu zaman ilk ipe tutulan her zaman anne oluyor? Tartışılması gereken bir konu diye düşünüyorum. Birileri bir taraflardan acılı olan bir annenin, anneliğini ve üzüntüsünü sorguluyor. Sizce sıkıntı evladını kaybeden annede mi yoksa onun acısını nasıl yaşadığını sorgulayanlarda mı?  


“Her gün daha iyi olacağım”
Ebru Şallı da bu durumu iyice hazmedememiş olacak ki tepkisine şu sözlerle; “İki reyting alıp ölen evladımla benle rant sağlamaya çalışmak ayıp desem o da az olur. Çok günah! Nedir bu düşmanlık? Ben her gün daha iyi olacağım. Çocuğumun istediğini yerine getireceğim. Senin değil! Allah'tan taş yüreğine sevgi, merhamet ve şifa diliyorum” devam etmiş ve bize de duasına “Amin” demekten başka bir söz bırakmamış.


“Ölmemi istiyorlar”
Bir cümlesinin beni hayretler içinde bıraktığı şu sözlerle noktalamış tepkisini; “Sosyal medyada fotoğraflarım eleştirilmiş. Milletin ne dediğini takmıyorum. Onlara kalsa ölmemi istiyorlar. Öleyim de ne geçecek ellerine? Ponçiğim’in vasiyetini yerine getireceğim. İlik nakli tecrit odasında bana şunu söylemişti: ‘Anne hep mutlu ol, gül, böyle güzel kal.’ Şimdi bu sözlere sarılıyorum. Allah, Ponçiğim’in gücünü içime verdi.”


Ne istiyorlar?
Aslında Ebru Şallı’nın bu ifadeleri kullanmak durumunda kalması bile büyük bir sıkıntı bence. Herkes oturduğu yerden birilerinin hayatını, aşkını, acısını, üzüntüsünü, mutluluğunu eleştirme ve bu konu hakkında bir yorum yapma hakkını kendine reva görüyor. Aslında bu yorumları yapan kişilere karşı sorulması gereken tek soru şu olmalı “Ne istiyorsunuz?” Gerçekten Ebru Şallı’nın acı çektiğine inandırması için ölmesi mi gerekiyor?


Mutlu olamaz mı?
Sosyal medya gerçekten tuhaf bir hal aldı. Ya insanları daha duyarsız yaptı ya da duyarsızlıklarını açığa vurma fırsatını verdi. Hiç kimse birbirinin yüzüne söyleyemeyeceği şeyleri, bir şekilde sosyal medya hesaplarından yorumlarla ya da mesajlarla söylemeye başladı. Aslında Ebru Şallı’nın başına gelen şeylerden biri de bu.

Herkesin her konuda daha iyisi ve daha doğrusu olduğunu düşündüğü bir gerçek var. Onlara göre de Ebru Şallı; kendi hayatı başta olmak üzere, diğer çocuğunu ve eşini bırakıp tamamen mutsuzluğa gömülmeli. Garip ama bunun doğru olduğunu ve böyle olması gerektiğini düşünen bir güruh var. “Onca acıdan sonra Ebru Şallı mutlu olamaz mı?” diye soru sorsak ve mutluluğu hak ettiğini düşünsek de oğlunu kaybettiği için onu hayat boyu mutsuzluğa sürüklenmesini isteyecek bir yığın insan var maalesef…

Molatik 

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Sağlık Cinsellik Haberleri

Karaciğer yağlanması olan ünlü oyuncu son halini paylaştı