2012 Özür Grubu Yer Değiştirmeleri

Bakan DİNÇER Özür Grubu Yerdeğiştirmelere El Atmalıdır

Milli Eğitim Bakanı Ömer DİNÇER’in eğitim öğretimin aksamaması, öğrencilerin her yıl öğretmen değiştirmemesi için;

1- Bakanlıklara yazı yazıldı, öğretmen eşi başka bakanlıkta ise onların yer değiştirmelerinde öğretmen istihdamı gözetilsin denildi.

2- Özür grubu yer değiştirmelerini yılda bir kez yapacağını KHK ya koymuş daha sonra KHK ya rağmen son kez olsun diyerek yarı yılda sadece eş durumu yer değiştirmesi gerçekleştirmiştir.

3- Öğrenim özrü,sağlık özrü ve Genel Hayatı Etkileyen (Olağanüstü Hal) başvurularını almamıştır.

4- İl emri uygulaması kaldırılmıştır.

5- Buna rağmen Van Depreminde Van’da bulunan bazı öğretmenlerimize aday dahi olsalar yer değiştirme hakkı vermiştir.

Yani laflar söylense de sayın Bülent ARINÇ’ın üzüldüğüm bir konuda söylediği gibi bu sözlerin yada KHK hükümlerinin Allahın emri Ayet olmadığı görülmüştür.

Van’da görev yapan tüm öğretmenler mağdur olduklarından (psikolojik yada madden ) tamamına yer değiştirme hakkı verilmesi gerekirken maalesef bu gerçekleştirilememiştir.

Sayın bakan Sağlık özrü ile ilgili bir konuşmasında “Doktorların nasıl rapor verdiklerini biliyoruz” şeklinde güvensizliğini ifade etmesine rağmen Van depremindeki birçok yer değiştirmelerde yine aynı doktorların raporları değerlendirilmiştir.

Ne kadar acıdır ki bir bakanlık ülkemizde canımızı teslim ettiğimiz doktorlarımızla ilgili böyle bir ifade kullanabilmektedir.

Bakan DİNÇER diğer bakanlıklara yazı yazmıştır eş durumunda personelinizi tayin ederken benim öğretmen ihtiyacımı da düşün diye. Sayın bakana soruyoruz eşi bakkal olana bakkalı öğretmenin olduğu yere taşı, işçi olana eşinin olduğu yerde işe gir diyebiliyor mu? İşte yanlışlık burada çünkü devlet özel sektöre dokunamazken devlet memuruna dokunmak istiyor.

Şimdi gelelim son yapılan eş durumu özrüne;

Sayın bakana çağrıda bulunuyorum: eş durumundan yer değiştiren öğretmenlerden eşi SGK’lı olan personelleri bir takibe alın. Bunlardan kaç tanesi eş durumu özründen sonra işten ayrılmıştır? Yani hülle arıyorsanız nerede arayacağınızı size işaret edelim.

Burada kimseyi suçlamayı amaçlamıyoruz sadece ve sadece suistimalleri gerekçe göstererek eş durumu yada sağlık yada eğitim özründen vazgeçmenin doğru olmadığını vurgulamak istiyoruz.

Devlet haksızlığın önüne geçmekle mükelleftir. Haksızlık nedeniyle hak edeni cezalandırmak yanlıştır. Devlet anlayışına da ciddiyetine de aykırıdır.

En çok konuşulan konu: İl emri

Bu noktada da yanlış yapılmaktadır. Nedir il emri? Sağlık, eş yada olağanüstü halden yer değiştirmek isteyen öğretmen o anda yer bulunamıyorsa İl emrine atanması ve sonra oluşacak boşlukların doldurulması demektir. Boşluk oluşmazsa oluşana kadar il emrinde tutulabilir, askere giden, doğum yapan öğretmenin yerine değerlendirilebilir, tüm bunlar mümkün değilse yani bunlara rağmen öğretmene ders/sınıf bulunamıyorsa Norm Kadro Yönetmeliği gereği Norm Kadro fazlalığından ücretsiz izne ayrılması sağlanabilir. Boşluk oluştuğu anda da ataması yapılır.

Bunun neresi yanlış anlamakta güçlük çekiyoruz.

Bakan DİNÇER yönetim alanında ihtisasa sahip bir kişi olarak çok iyi bilmektedir ki çalışandan verim alınabilmesi için çalışanın huzurlu olması gerekir. Annesi babası hasta olan, eşinden ayrı olan, hayati tehlike altında olan bir öğretmenden nasıl verim beklenebilir?

Dönem sayın ÇELİK dönemi: Bir öğretmenin annesi ciddi bir şekilde hastadır. Sağlık özründen yer değiştirmesi yapılmamıştır. Sendikası konuyu yargıya taşımış ve dava birkaç ay sonra kazanılmıştır. Kazanılan davayı sevinçle haber veren sendika avukatına öğretmen “annemi geçen hafta kaybettik.” Olmuştur. Gerisini siz düşünün.

Bakan DİNÇER’in söylemleri yerindedir. Eğitim adına yaptığını iddia etmekte ve bunda da samimiyetine inanıyorum fakat çözüm yolları yanlıştır.

MEB’de en önemli sorun: Güvensizlik.

MEB’de yıllardır yaşanan güven ortamının yaratılmaması, kurumsal huzurun sağlanamamasıdır. Öğretmenler ve tüm çalışanlar geleceklerinden endişelidirler. Geleceklerini görememekte gelecek planı yapamamaktadırlar. En basitinden birkaç örnek verelim:

- Tüm öğretmenler rotasyon olacak mı diye beklemektedirler.

- İsteğe bağlı il içi ve iller arası yer değiştirme şart ve takvimini merak etmektedirler

- Taşra teşkilatı yöneticileri durumlarını bilmemektedirler

- Anadolu Lisesine sınavsız atanan öğretmenler durumlarını merakla ve endişeyle beklemektedirler

- 4+4 uygulamaya geçerse hangi okullar İlköğretim birinci kademe, hangi okullar ikinci kademe olarak tahsis edilecektir.

- 5.sınıfın ortadan kalkması (ikinci kademeye devrolmasıyla) açığa çıkacak on binlerce öğretmenin istihdamı nasıl sağlanacaktır?…

Saysak sayfalar sürer.

Bakanlığın şeffaflığı ön plana çıkarması gerekir.

Sağlık özründen doktorlara, olağanüstünde adli makamlara güvenmemekten vazgeçilmelidir.

İl emrini kaldırmaktan vazgeçmelidir.

Sağlık, olağanüstü hal yer değiştirmelerini bırakın kaldırmayı düşünmek yıl boyu sayıyı arttırılması düşünülmelidir.

Bakanlığın defaten yaptığı eş durumunu Eylül ayı başında yapacağız mantıksız ısrarından vazgeçilmeli İlk atamadan önce özür grubu yer değiştirmeleri gerçekleştirilmelidir.

Unuttuğumuz düşünülmesin adında eğitim olan bir bakanlığın Öğrenim özrünü kaldırmasının yakışık kalmayacağı açık olduğundan değinmeye dahi gerek yoktur.

Son olarak; Ağustos’ta göreve başlaması gereken öğretmeni Eylül’de başlatan idarenin öğretmeni mağdur etmeye hakkı olmamalı özür grubu ve isteğe bağlı yer değiştirmelerde yıl şartı 30 Eylül’e göre belirlenmelidir.

Saygılarımla…

Maksut BALMUK

Eğitim Yöneticisi

Önceki ve Sonraki Yazılar

YAZIYA YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.