Gökhan Yurdagül

Gökhan Yurdagül

Bakanın Öğretmen Sevgisi

Bakanım bir gün de şaşırtma bizi. Her gün yeni bir haberle uyanmaktan yoruldum ya da yorulduk. Her gelen giden aynı şeyleri yapmak zorunda mı? Bu uygulamayı eski bakan Nimet Çubukçu da yapmadı mı? İl emrini kaldırıp bütün sorunlarını çözeceğine inanıyorsanız ben buna kahkaha atarım.

Şimdi iktidar diyeceğim. Ama bir kişinin yaptığı yanlışı iktidara da bağlamak yanlış olur.Ne hikmetse o koltuğa oturan her kişi öğretmenleri ezmek için elinden geleni yapmaktan zevk alıyor. Acaba çocukluklarına mı insek.

Evet evet inelim. Büyük ihtimal öğretmenleri çok acılar çektirmiş bunlara. Yoksa şefkatli öğretmen sevgisiyle büyümüş olsalardı o şefkati öğretmenlere de gösterirlerdi. Ama nerde?

Yazımı  okuyan bazı okuyucularım şunu mutlaka soruyorlardır “ Ama hocam bu öğretmenler bir yılı doldurduğu gibi il emriyle kaçıyorlar. Bu da bize haksızlık değil mi?”

Bu şekilde dert yanan öğretmen arkadaşlar da haklı. Sırf gitmek için sahte evlilik yapanlar da var. Ya da birbirlerini kurtarıcı olarak görüp evlenen öğretmenler. Bunlar bir tarafa ya severek birbirlerine kavuşmak için yanıp tutuşan Leyla- Mecnun öğretmenlere ne olacak?

Bu sorunu çözmenin çok da zor olmaması gerek. Birkaç tane çözüm yolunu aşağıda yazayım.

  1. Doğu da çalışan öğretmenle batıda çalışan öğretmen arasından bir fark olmalı. Özellikle maaş konusu. Antalya’nın Alanya ilçesinde çalışan bir öğretmenle Bingöl’ün Yedisu ilçesinde çalışan öğretmen aynı maaşı alıyorsa ben de sahte evlilik yapar “Baba kaçar “derim.
  2. Öğretmene mecburi doğu görevini getir.Şu anki uygulamayı biraz daha değiştir. 3 yıl şartını getir. Ne olursa olsun tayın istemeye hakkın olmayacak. Sadece sağlık durumu özrü olacak. Öğretmenler de bu süreye göre plan yapıp yuva kuracaklardır. Bir öğretmenin mesleğinin en etkili olduğu zaman aynı okulda 3 yıl çalıştığı süredir.
  3. Öğretmenlerin atandıkları kırsal kesimlerde kalabilecek misafirhaneler yapmak, sosyal tesislerin yapmak…gibi

Yukarıda saydıklarım en basit çözüm yolları. Ancak Bakanlık bunun en rahatına kaçmakta. İl emrini kaldırdım deyip bu sorunu böyle çözmek ne acıdır. Ben artık Milli Eğitim Bakanı’nı geçtim. Bir bakan çıkıp şu gerçeği dile getirsin.

“ Biz öğretmenlerimize hak ettikleri özlük haklarını ve maaşlarını vermedik. Hep tatilleriyle uğraştık. Herkese zam verirken onlara sırtımızı döndük. “

Sizce bunu söyleyecek ALLAH’ın sevgili bir kulu var mıdır?

Sayın Bakanım size olan sevgim saygım sonsuzdur. Ama sizde böyle yapacaksanız varsın sevgim saygım bir buz gibi ya da  görüntümü yansıtan aynalar gibi kırılsın.

Saygılarımla…

Önceki ve Sonraki Yazılar

YAZIYA YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
2 Yorum