Şaşırdım hem de nasıl şaşırdım. Şoktayım desem abartı olmaz. Elim ayağım titriyor desem abes olmaz. Geçen yazımda  demiştim birileri birilerine küs diye. Derler ya “ Tavşan dağa küsmüş dağın haberi yok” misali.

Baksanıza sendikal mücadelelere. Artık o da meydanlara inip bir sendika olduğunu hatırladı. Şartlar,çıkarlar nerdeyse pusulanın ibresi oraya doğru döner. Yalansa dostlar yalan diye haykırır oturduğunuz yerde!

Varan 1: Eğitim Bir Sen Malatya şubesinin toplu sözleşme ve kıyak vekil zammı için sokaklara inip eylem yapmasını şaşkınlıkla tebrik ediyorum.

Varan2: Eğitim Bir Sen’in yaptığı araştırma sonucunda  “2012 yılında en az 60 bin öğretmenin atamasının yapılması gerektiği açıkladı”. Şoktayım hem de nasıl şoktayım. Nerden akıllarına geldiyse yine de şok içinde alkışlıyorum.

Varan3: Yine sahnede Eğitim Bir Sen: “ Ek dersler 15 TL olsun”. Dostlar elim ayağım bir titredi bir titredi bildiğiniz gibi değil. Aman ALLAH’ım ben öldüm de cennete mi geldim diye düşünmeye başladım.

Yıllardır bildiğim sendika hiç beklemediğim hamleleri yapıp küçük dilimi yutmama sebep olmuştu. Bu bir hayal olmalıydı diye düşündüm. Sonra dur be Gökhan! Fazla heyecan yapma, sevinç kursağında kalmasın dedim

Zam için sevinmedim dostlar.Sevindiğim yıllarca sendikanın hangi amaçla kurulduğunu unutup üyelerini sahipsiz bırakan bir sendikanın sahalara dönüşüydü. Nasıl da heyecanlanmam ve sevinmem. Yoksa ne ek dersi ne parası ne koltuğu.

Demiştim. Milli Eğitim Bakanı Ömer DİNÇER ile bir küskünlükleri var diye. 9 yıldan beri  hükümet aynı hükümet değil mi? Eski Bakan Hüseyin ÇELİK döneminde çalışan öğretmenlerin, atanmamış öğretmenlerin ve özellikle sözleşmeli öğretmenlerin hali içler acısı olduğu bir dönemde bu sendika neredeydi?

Nimet ÇUBUKÇU döneminde; sözleşmeli öğretmenlerin kadro hikayesinin yılan hikayesine dönüştüğü o muhteşem yıllarda bu Sendika neredeydi?

Sayın Bakan Ömer DİNÇER’in tırpanı sert olur demiştim. Bakan elinde ki o tırpanı adalet için sallamışsa buna küsülmez yürekten destek verilir. Artık o koltuklarda oturmak öyle rahat değil. Hiç kimse kusura bakmasın. Kadronun olduğu  yere marş marş. Bedava yolluk yok.

“Devletin malı deniz değil”. Hükümet de kimse ortak malı değil. Hükümet kendisine oy verene de  vermeyene de aynı mesafede yaklaşmalıdır. Arka bahçe olacaksan bazen canın yandığında “Elhamdülillah” deyip sinene çekeceksin.

 “Her zaman tatlı yiyemezsin, biraz da Arnavut biberi yiyeceksin ki ne olduğunu unutmayasın”.

***************************************************************************

Sayın Milli Eğitim Bakanı Ömer DİNÇER’i ile eski bakanları bir kıyaslayın. Siz bir sendika başkanı olsaydınız hangi Bakan döneminde daha çok meydanlara inip çalışanın yanında olurdunuz?

Neyse bu konuyu burada kapatalım. Kapatmadan önce sendikalar hakkında bazı bilgiler verip yazımı noktalamak istiyorum.

Sendika:

-“İşçilerin, çalışma yaşamına ilişkin sorunlarını çözmek, ortak çıkarlarını ve haklarını korumak, geliştirmek için kurdukları örgütlere sendika denir.”

-“ Sendika, diline, dinine, rengine, siyasi görüşüne bakmaksızın bütün işçileri kapsar”,

-“Sendika, çalışanların ortak hak ve çıkarlar uğruna birliğinin ifadesidir”.

Buna dikkat:

-“Sendika, devlete, siyasi iktidara, partilere karşı bağımsız bir örgüttür”.

**************************************************************************

Unutmadan Sayın Bakanım: Atanamayan öğretmen evlatlarınıza Şubat ataması olacağını müjdesini biran önce vermenizi;onların bu haberi dört gözle beklediğini bilmenizi isterim. Tırpanınızı atanmamış öğretmenlere engel olanlara doğru sallamanızın daha doğru olacağını düşünüyorum.

Saygılarımla