Kamuda Çalışan Sürekli İşçiler

Çalışma Hayatında İşyeri Değişikliği Usul Ve Esasları

İş ilişkisi kurulurken işçinin görevi, ücreti, görev yeri ve diğer tüm çalışma şartları üzerine anlaşılır. İşçinin çalışacağı iş yerleri ya da çalışma sahası daha ilk iş görüşmelerinde işçi ile paylaşılır. Fakat işveren ihtiyaç doğduğunda işçiyi çalışmakta olduğu iş yerinden başka bir iş yerinde çalıştırmak isteyebilir. Bu İşyeri Değişikliği, işçinin gündelik hayatını değiştirecek ya da zorlaştıracak ölçüde zahmetli de olabilir. Değişikliğin işçinin aleyhine sonuçlar doğurması ve işçinin duruma razı gelmemesi anlaşmazlıklara neden olabilmektedir.

İş yeri değişikliği konusu İş Kanunu’nun 22. Maddesi kapsamında değerlendirilmektedir.

Bu maddeye göre;
“İşveren, iş sözleşmesiyle veya iş sözleşmesinin eki niteliğindeki personel yönetmeliği ve benzeri kaynaklar ya da işyeri uygulamasıyla oluşan çalışma koşullarında esaslı bir değişikliği ancak durumu işçiye yazılı olarak bildirmek suretiyle yapabilir.
Bu şekle uygun olarak yapılmayan ve işçi tarafından altı işgünü içinde yazılı olarak kabul edilmeyen değişiklikler işçiyi bağlamaz.
İşçi değişiklik önerisini bu süre içinde kabul etmezse, işveren değişikliğin geçerli bir nedene dayandığını veya fesih için başka bir geçerli nedenin bulunduğunu yazılı olarak açıklamak ve bildirim süresine uymak suretiyle iş sözleşmesini feshedebilir.
İşçi bu durumda 17 ila 21 inci madde hükümlerine göre dava açabilir.
Taraflar aralarında anlaşarak çalışma koşullarını her zaman değiştirebilir. Çalışma koşullarında değişiklik geçmişe etkili olarak yürürlüğe konulamaz.”

Bu madde hükümlerinden hareketle, işçinin iş yerinin değiştirilmesi çalışma şartlarının değiştiği anlamına gelmektedir. Bu değişikliğin esaslı bir değişiklik olup olmadığı işin seyrini değiştirmektedir.

İş Sözleşmesinde İşyeri Değişikliğine Yer Verilmesi
İşçinin yapacağı iş, zaman zaman farklı işyerlerinde çalışmasını gerektiren nitelikte bir iş ise çoğunlukla başvurulan yöntem iş sözleşmesi veya ekine iş yeri değişikliğinin taraflarca kabul edildiğine dair ibare eklenmesidir.

İş sözleşmesi veya eklerine “İşçi, Türkiye’nin her yerinde veya belli bölgelerinde çalışmayı kabul eder” lafzına benzer bir ifade eklenmiş, bu ifade taraflarca kabul edilmiş olabilir. Böyle bir durumda sözleşmeyi imzalayan işçi başka işyerinde çalışmayı baştan kabul etmiş bulunur. Ama bu, işverene, iyi niyet kuralları dışında işçinin aleyhine bir sonuç doğuracak şekilde işçiyi başka iş yerine gönderme hakkı vermez. Yapılacak iş yeri değişikliğinde işverenin samimi olması, geçerli nedenini de işçiye bildiriyor olması gerekmektedir. İlk iş sözleşmesinde işçi iş yeri değişikliğini kabul etmiş olsa bile, iş yeri değişikliğine itiraz eden işçiyi mahkeme haklı bulabilir.

İşverenin samimi olmaması ve işçiyi mağdur eden durumların söz konusu olması halinde, anlaşmazlık iş mahkemelerine taşındığında tarafların ileri sürdüğü tüm gerekçelerin detayları ile sorgulanacağını bilmek gerekir. Gönderilen iş yerinde o işçiye gerçekten ihtiyaç olup olmadığı, iş yeri değişikliğinin gerçekten gerekli olup olmadığı, işçiyi gerçekten mağdur edip etmediği araştırılacaktır.

İşyeri Değişikliğini Kabul Etmeyen İşçi Ne Yapmalıdır?
İş sözleşmesinde işverenin başka iş yerlerinde çalışmayı kabul ettiğini belirten bir ifade kullanılmamışsa, iş yeri değişikliği için mutlaka işçinin rızası alınmalıdır. İşveren yazılı olarak iş yeri değişikliğini işçiye bildirir. İşçi 6 iş günü içinde işverene olumlu ya da olumsuz olarak yanıt döner. Bu yasal süre içerisinde işçinin yazılı cevap vermemesi halinde değişikliği kabul etmiş sayılır. Olumsuz olarak yazılı dönüş yapması halinde işveren isterse iş sözleşmesini gerekçesini açık bir dille belirterek feshedebilir. Bu feshi gerçekleştirirken işçinin bildirim sürelerine uyar, bildirim süresi kullanılmayacaksa ihbar tazminatını öder. Kıdem ile ilgili diğer şartlar sağlanmışsa kıdem tazminatını da öder.

İş sözleşmesinde anlaşılsa dahi işçinin itiraz ettiği durumlarda haklı saklı kalacaktır.

Önceki ve Sonraki Yazılar