Gökhan Yurdagül
Kıbrıs intihar ediyor.Biri dur desin!
2020 yılına ne desek kifayetsiz kalır. Acıların yılı mı, sokakların ıssızlaştığı yıl mı? Ölüm yılı diye de bilirsiniz. Ben bu yıla: “Bilinçli bir devletin bilinçli halkının hayatta kalması için verdiği bir savaş yılı “derdim.
Hayat normalleşmeye başladığı bu sürede, ben devletleri ikiye ayırıyorum:
1)Bilinçli devlet: Halkın sağlığını düşünüp ona göre hayatı planlayan devlettir. Burada önemli olan para değil halkın sağlığıdır.
2)Bilinçsiz devlet: Halkın sağılığını düşünmeyen, nüfusunun bile yüze 10 kadar test yapmayıp “Bende virüs yok” diyen ve halkını plansız bir şekilde sokağa çıkaran devlettir. Burada asıl önem verdikleri halkın sağlığı değil tamamen ekonomik çıkarlardır.
Hayatın normalleşmesi için bir takım adımlar atılırken ancak biz toplum olarak “Bana bir şey olmaz” mantığında düşündüğümüz için maalesef önlemleri de bıraktık. Bunun zararını göreceğiz. Henüz biten bir şey yok.
Asıl dikkatti mi çeken Kıbrıs Türkiye Cumhuriyeti. 31.000 test yapıp bizde virüs yok diyen yavru vatan. Test sayısı nüfusunun yüzde 10 bile değil. Güney Kıbrıs ise test sayısı 100.000 geçti. Acaba yavru vatan ihmal mi ediliyor?
Maalesef 1 Haziran da her yeri açacaklarmış. Açılan yerler sosyal mesafenin olmadığı yerler. Kumarhaneler, disko barlar. İleri gidip gece kulüplerini de açıyorlar. Gece kulüpleri fuhşun yapıldığı yerlerdir. Bu yerlerin açılması bir intihardır. Kıbrıs intihar ediyor. Orada sosyal mesafe veya maske nasıl olacak?
Bununla ilgili Sayın Cumhurbaşkanımıza, Kıbrıs Türkiye Cumhuriyeti İçişler Bakanlığına, Sağlık Bakanlığına ve Turizm Bakanlığa yazdım. Kıbrıs ta çıkacak bir kıvılcım hepimizi yakacak. Bu çığlıklarıma cevap veren yok.
1 Haziran intiharında kimler sorumlu olacak? Kademeli açışların olmadığı, otellerde odaların 6 saat havalandırılacağı söyleyen bir Turizm Bakanı gece kulüpleri nasıl açılmasına izin verir? Orada çalışan herkese test yapıldı mı?
Disko bar kumarhanelerin gece kulüplerde çalışanların çoğu yabancı uyruklu insanlardır. Ekonomisi çökmüş ülkelerden gelmiş para kazanmak için hayatlarını içe sayan insanlardır. Bu virüslü bir ortamda bu yerlerin çalışması demek oradaki insanların zorlan çalıştırılması demektir. Buda” İnsan Haklarına Karşı işlenen suçtur”.
Şimdi diyeceksiniz çalışmasınlar. Ama gidecekleri yerleri yok,uçak yok. Yapacakları hiçbir şey yok. Kıbrıs’ta bunlar belli bir süre dâhilinde çalışırlar. Süresi dolanlar gider. Süresi dolup gidemeyenler maalesef… İçişler Bakanlığa sordum. Ama cevap yok.
Kıbrıs Türkiye Cumhuriyeti bir cennet vatandır. Sırf ekonomik çıkarlar için halkını öldürtmeyin. Bunun bedelinin altında kalırsınız. Kıbrıs Sağlık Bakanına sesleniyorum:
Bu intihardan vaz geçin. Her yeri açmayın. 2.dalga geliyor. Bilinçli devlet olmaya yolunda ilerleyin.
Biri Kıbrıs’ı durdursun. Yoksa he şey geç olacak…..
YAZIYA YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.