Tek Kurtuluş Rotasyon!

Rotasyon bugünlerde herkesin ağzında bir kelime. Türk Eğitim Sen olarak rotasyon konusuna hep temkinli yaklaştık. Esen rüzgarlara göre değil, eğitimimizin içinde bulunduğu gerçeklere göre değerlendirmeler yaptık, tepkiler koyduk açıklamalar yaptık, gerekli gördüğümüzde konuyu yargıya taşıdık.

 

Nerden çıktı bu rotasyon? Rotasyon savunanlar tarafından, belli süre bir yerde görev yapanlarda işletme körlüğü oluşur, iş verimi ve kalitesi düşer, anlayışı ile savunulmuştur. Bu savunma pek çok kişi ve grup tarafından da destek görmüştür. Ancak bu görüşü savunanlar, yıllardır yöneticilik görevlerinde bulunmuş kişilerin uğrayabileceği hak kayıplarını hemen hemen hiç dikkate almamış, bunların yeri değişsin de nasıl değişirse değişsin mantığı hakim olmuştur. Milli Eğitim Bakanlığı daha da ileri giderek istedikleri yerlere yerleşemeyen yöneticilerin görev yerlerini kura ile belirlemiştir.

 

Kura yöntemine neredeyse Türk Eğitim Sen’den başka itiraz eden, dava açan bir sendika da bulunmamaktadır. Türk Eğitim Sen kura yönteminin hak kayıplarına yol açacağını, başarı ve başarısılığın aynı kefede tartılacağını gerekçe göstererek MEB’e itiraz etmiş akabinde dava açmıştır. Ne gariptir ki, böyle bir uygulama yargıdan da himaye görmüş, Türk Eğitim Sen davayı kazanamamıştır.

 

Rotasyon uygulamasını kimler, neden desteklemektedir?

1-Bir sendika, eski yöneticileri kendisine rakip olarak görmekte ve bunları rotasyon uygulaması ile hem tehdit etmek hem de bunlardan boşalan yerlere kendi adamlarını yerleştirmek istemiştir. Gerçekten de, sayıları az da olsa, bazı yöneticiler bunlara hoş görünmek için kulvar değiştirmek ve hiç olmazsa görevlendirme yöntemi ile istediği yerde kalmaya çalışmıştır. Bir kısım yönetici ise yeni görev yerini beğenmeyerek emekli olma yolunu seçmiştir. Bu sendika rotasyon uygulaması ile suyu bulandırmak ve bulanık ortamda avlanmak istemiştir. Bu isteğinde büyük oranda başarılı olmuş, bir çok yöneticiyi ürkütmeyi, korkutmayı başarmıştır.

 

2-Merkezden uzakta görev yapan bir kısım yönetici ise, rotasyon uygulanırsa merkeze gelme fırsatı yakalayabilirim amacı ile rotasyona destek vermiştir. Dava açtığımız için Türk Eğitim Sen’e kızan, gönül koyan yöneticiler de bulunmaktadır.

 

3-Bir kısım eğitimci ise, rotasyonun işletme körlüğünü engelleyeceğine inandığı için destek vermiştir. Tamamen iyi niyetle destek veren bu grup, Türk milli eğitiminin en öncelikli probleminin rotasyon olmadığını görememiş, sadece bir pencereden olayı değerlendirmiştir.

 

4-Milli Eğitim Bakanlığı ise, rotasyon uygulaması ile hep tartışılacak bir konu ortaya çıkarmış ve dikkatleri ana problemlerden başka yöne kaydırmıştır. Gerçekten de, şuanda bile milli eğitimin tartışılacak çok daha önemli problemleri varken, hala rotasyonu tartışıyor ve diğer problemleri görmezden geliyoruz.

 

Türk Eğitim Sen olarak rotasyonun en öncelikli problem olmadığına inanıyoruz. Okul müürlerinden sonra, şimdi de müdür baş yardımcıları ve müdür yardımcılarına rotasyon yapılması ile karşı karşıyayız. Bu arada, eğitim müfettişlerine rotasyon yapıldı ve 25-30 yıllık müfettişler yerinden yurdundan edildi. Bu işin devamında şube müdürleri, il, ilçe milli eğitim müdürleri, şefler ve öğretmenler de rotasyona tabi olacaklar.

 

Bütün eğitim çalışanlarının yerlerini belli zamanlarda oradan oraya değiştirelim, her bir eğitim çalışanının düzenini bozalım. Böyle bir uygulamanın tek başına hiçbir problemimizi çözeceğini, yaraya merhem olmayacağını aksine yeni yaralar açacağını düşünüyoruz Bu işi bir de adalet, sağlam ölçüler olmaksızın yapıyorsanız, o zaman çok daha kötü sonuçlarla karşı karşıyasınız demektir. Sürekli yer değiştirdiğiniz insanlarla kurum kültürü bile oluşturamazsınız. Bahçesine diktiği her ağaçta, her çiçekte, düzenlediği her köşede emeği olan insanların, aidiyet duyduğu, kendisini özdeşleştirdiği bu mekanlara daha canla başla hizmet edeceği gerçeğini dahi göz ardı ederek ne yapmaya çalışıyoruz?

 

Şimdi sırada müdür yardımcıları var. Türk Eğitim Sen, MEB’e gelin bu işi üç yıla yayalım, bir anda okullarımızın hafızasını silmeyelim diye resmi teklif de gönderdi ama MEB ben çalarım, ben oynarım alışkanlığını yine terk etmedi ve ısrarla rotasyonu uygulayacağını belirtti. Ne olacak şimdi, belki de bir okulda görev yapan tüm müdür yardımcılarının yerleri değişecek, ne olacak yeni gelen müdür yardımcıları okullarda aradığı evrakı bulmakta bile zorlanacak, birçok müdür yardımcısı görevlerinden istifa ederek öğretmenlik yapmayı tercih edecekler. Milli Eğitim Bakanlığının bu inadı neden dir? Neden, çok mantıklı tekliflere bile kulak tıkarlar, anlamak mümkün değil. Bu arada, merkeze uzak yerlerde görev yapanlar da, rotasyonun bir an önce uygulanmasını istemeye devam ediyor.Halbuki, anlayış bu olduğu sürece sekiz yıl sonra sıra kendilerine gelecek, bunu düşünmeden, bugünü yaşamak bu olsa gerek.

 

Varsa yoksa rotasyon.Öğretmen ihtiyacımız, okullarımızın fiziki yapısının yetersizliği, öğretmen ve diğer eğitim çalışanlarının ekonomik ve sosyal problemleri, parçalanmış aileler, okullarımızda günden güne artarak devam eden disiplinsizlik, eğitimde kalite problemi hiç düşünülmesin… Bunları hiç tartışmayalım, dikkatler başka yöne kaydırılsın, varsa yoksa ROTASYON…Türk milli eğitiminin tek kurtuluşu ROTASYON...!

Türk Eğitim Sen doğruları söylemeye devam edecek.Duyurana, muhatapları duyana kadar

Önceki ve Sonraki Yazılar

YAZIYA YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.